Neden bazı yapılacak işleri, yaşanan bazı olayları hatırlarlarken, bazılarını hatırlamayız? Hiç düşündünüz mü veya fark ettiniz mi? Hatırlanan olayların işlerin, olayların özeliği neydi ki onları hatırlarken diğerlerini hatırlamıyorduk?

Bu durumun üzerine dönüp baktığımızda hatırladığımız olaylar, işler tamamlanmamış olanlar. Yani tamamlamadığımız veya yarıda bıraktığımız olayları, işleri tamamladıklarımıza göre daha kolay hatırlarız.  Bu etkiye "Zeigarnik Etkisi" denir.

Bluma Zeigarnik isimli bir psikiyatr, bir kafede garsonların karışık siparişlerle yazmaya gerek bile duymadan başa çıkışlarını izleyerek garsonların olağanüstü belleklerinden etkilendi. Sonrasında onlarla görüşme yaptığında, biraz önce yerine getirdikleri siparişlerin hiçbirini hatırlayamadıklarını gördü. Garson siparişi müşterinin masasına götürdükten sonra tümüyle unutuyordu. Bluma Zeigarnik'in o kafede yaptığı gözlem "Zeigarnik Etkisi" olarak tanındı. Yani tamamlanmayan olaylar, tamamlananlara göre daha kolay hatırlanır.

Bu etkinin gücü daha sonra yapılan araştırmalarla da kanıtlandı. "Bitmemiş meseleleri" hatırlama olasılığımız, işlediğimiz ya da bir şekilde kenara bıraktıklarımıza kıyasla daha fazladır.

İkili ilişkilerimizde de bu etkinin gücünü görebiliriz. Örneğin tartışılan zamanlarda çiftlerin karşılıklı anlayış göstermeleri,  kendilerini ifade etmeleriyle sona eren olaylar kısa sürede unutulur.

Ama çiftler konuşmadıklarında, birbirlerine kulak vermediklerinde, birbirlerini anlamak istemediklerinde Zeigarnik Etkisi yüzünden o incinme, kırılma, kızma belleğimizde erişilebilir, tekrar tekrar ortaya çıkmaya hazır halde kalır. Bu durum da partnerimize ilişkin olumsuz tutumlarda artışa neden olan huzursuzluk kaynağına dönüşür.

Zihni sürekli olarak meşgul eden tamamlanmayan bu olaylar sonucunda çiftler karşılıklı olarak zarar görmüş olurlar. .

 Tamamlanmamış olaylarla/ görevlerle yüzleşerek bu etkinin verdiği zararı azaltabiliriz.

Yarım bırakmadığımız işler, ilişkiler, görevlerle hayata devam etmek ümidiyle...