‘Sabah yatakta uzanıyorsunuz ve yağmur yağıyor.

Çatıdaki yağmuru dinliyorsunuz.

Çok rahatlatıcı bir ses. Çok hoş bir ses.

Ancak o gün açık havada bir düğün planlıyorsanız, aynı yağmur sesini hoş olmayan, istenmeyen bir şey olarak etiketlersiniz. Onu sevmezsiniz. Gerçekleşmemesini dilersiniz.

Ama yağmur aynı yağmurdur. Ses aynı sestir.

Mutlu ya da üzgün olup olmayacağımızı onu nasıl etiketlediğimiz belirler.’  Pema Chödrön

Olaylara bakışımızı değiştirdiğimiz süreçtir aslında mutlu ya da üzgün olacağımızı seçtiğimiz an. Pema Chödrön’ün de dediği gibi bu durumu, nasıl etiketlediğimiz belirler. Hayat bize herhangi bir durum sunduğunda bu durumun bizim için ne anlama geldiğine neredeyse hemen karar veririz. Ancak bu durumu aynı çerçevede görüntülemeye devam edip etmemek bizim elimizde. Bunun yerine onun hakkında düşünme ve hissetme şeklimizi değiştirerek ona yeni bir anlam verebiliriz. Olumsuz olaylar muhakkak hayatımızda olacak. Muhakkak olumsuz şeyler yaşayacağız. Ama bu durumu nasıl anlamlandıracağımız bizim elimizde. Yani bir olayla karşı karşıya kaldığımızda onun olumsuz nedenlerini sıralayıp modumuzu düşürmektense bu olayın bizim için olumlu yanları üzerine düşünüp modumuzu yükseltebiliriz.