Bütün dünyada olduğu gibi ülkemizi de etkisi altına alan koronavirüs, son zamanlarda etkisini artırmaya başladı. Artan vaka veya ağır hasta sayıları gün geçtikçe tedbirleri elden bırakan halkımızı gören yetkililer tekrar bazı tedbirleri koyma gereği hissettiler. İlave tedbirler gündeme geldikten sonra, bütün ülkede geçerli olan sokağa çıkma yasakları uygulanmaya başladı. Böylelikle hafta içi saat 21.00 ile 05.00 saatleri arasında ve haftasonu uygulanan sokağa çıkma kısıtlaması geçerli hale geldi. 65 yaş üstüne ve 20 yaş altına ilaveten kısıtlamalar getirildi. Bütün bu kısıtlamaların tek sebebi halk sağlığını korumak. Yetkililer sizlerin, bizlerin canını sağlığını düşünürken, ne yazık ki bazı bilinçsiz vatandaşlarımız hala durumun ciddiyetinin farkında değiller.

Sokakta veya haberlerde rast geldiğimiz, yasakları ihlal edenlerin şahit olduğumuz akıl almaz öyle savunmalar var ki, insanın nutku tutuluyor. Çocuğunu çıkarmaması gereken saatte dışarıda gezdiren babaya ceza kesilince, polis memurlarına "Size ne benim çocuğum, ölürse de benim çocuğum ölecek." diye saçma ve bilinçsizce bir tepki veriyor. Bu durum karşısında insan ne diyebilir ki... Çocuğu büyüdüğünde devlet seni benden daha çok korudu, ben senin canını önemsemedim diyebilecek mi o baba acaba?

Kısıtlamaları zorbalık gibi algılayan bir kitle olduğunu da farkettim ve bunu çocuklara böyle empose ettirmeye çalıştırıyorlar. Çocuklar temizdir ne dense inanırlar ancak çocuklarımızı bu ve benzeri yanlış düşüncelerden uzak tutmamız gerekiyor. Onlara devletimiz sizi çok seviyor, sizler bu ülkenin geleceğisiniz, siz hasta olmayın diye sizi korumak istiyor diye yasakları açıklarsanız, emin olun ki hem hoşlarına gidecektir hem de bütün kurallara siz uyarmadan uyacaklardır.

Çocukları anlamak, onları ikna etmek mümkün ancak yetişkinler için ne yapılmalı diye düşünüyor insan. Zira ne denirse densin, ne kadar uyarılsa da yasak konsa da bazı yetişkinler anlamamakta veya kurallara uymamakta direniyorlar. İçişleri Bakanlığı bu haftaki kısıtlamalara ilişkin 5 günlük raporu açıkladı. Bakanlık tarafından yapılan yazılı açıklamaya göre, kısıtlama ihlalinde bulunan 37 bin 614 kişi hakkında adli ya da idari işlem yapıldığı belirtildi. Bakanlık açıklamanın devamında vatandaşlarımızın büyük oranda uyum sağladığını da belirtti. Yasaklara uymayan vatandaşlarımızın sayısını görünce ve bazılarının nedenlerini görünce insan isyan etmeden duramıyor. Bizlerin eski hayatımıza veya normalleşmeye dönmemizin tek çaresi kurallara harfiyen uymaktır. Kendimizi ve sevdiklerimizi koronavirüsten korumanın tek yolu; temizlik, maske ve mesafe kurallarını esnetmeden uygulamaktan geçiyor. Rehavete kapılmanın zamanı değil. Spekülasyonları bırakıp yetkilileri dinlemeliyiz. Her gün Sağlık Bakanlığı tarafından açıklanan koronavirüs tablosuna bakmalıyız. Hepimiz zorlu bir süreçten geçiyoruz. Herkesin fedakarlık yapması, sabır göstermesi ve alınan tedbirlere anlayış göstermesini bekliyorum. Bu salgın hastalık ülkemizde görüldüğü günden itibaren sağlık çalışanlarımız, polislerimiz, askerlerimiz canla başla çalışıyorlar. Lütfen onların emeklerini boşa çıkarmayın. Bu süreçte çok yoruldu ve yıprandılar üstelik bizler için. Gezmek, alışveriş yapmak, misafirliğe gitmek gibi sebepler için bütün bu emekleri çöpe atmak, kendi ve sevdiklerimizin sağlığını düşünmemek, halk sağlığına veya sağlık sektörüne zarar vermek akıl kârı iş değil.