Bugün sizlere geçen gün bizzat başımdan geçen olayı aktarmak istiyorum. Gece ansızın bir ses duydum ve etrafa bakınırken, parktan gelen su sesini suydum. Birkaç dakika içerisinde park tamamen su içinde kaldı, siz düşünün ki nasıl bir su akıyor. Gürül gürül derler ya hani tamda öyle... Hemen yetkili mercilere ulaşmak istedim çünkü sularımız artık çok değerli, bir damlası dahi boşa akmamalı. Yetkililerin gelip patlamayı çözmesi veya eğer birileri tarafından kasten yapıldıysa bunun engellenmesi ve suyun boşa akmasını önlemek için hemen Sibeski'yi aradım lakin telefonlar açılmadı. Sibeski'den hemen sonra Sivas Belediyesi'ni aradım ancak yine telefonlar açılmadı, mesai saatleri içerisinde çağrı merkezi çalışmıyormuş. Gece gece tonlarca su gözümün önünden öyle akarken düşünmeden edemedim. İlla ki suyla ilgili arızalar, sızıntılar, patlamalar mesai saatleri içerisinde mi olacak? Gece boyunca boşa akan suyun hesabını kim verecek? İsraf olan suyu yerine geri koyabilecekler mi? O kadar boş yere akan suya yazıktır günahtır. Geceleri sokaklarda parklarda bazı sistemler bozulabilir, sorun çıkabilir veya insanlar o esnada mağdur olabilir ve yetkili kuruma ulaşmak isteyebilirler. Bazı sorunların hemen çözülmesi gerekir su gibi... İnsanlar mesai saatlerini mi beklicekler çözülmesi için... Gerçekten Sivas olarak birçok konuyu gözden geçirmeliyiz. Bazı şeyleri önemsemeyerek, boşvererek, geçiştirerek ilerleyemeyiz. Artık değişmeli, çağın gerekliliklerine uymalıyız. Bu çağda her an her yerde iletişim ve hız söz konusu. O halde bütün sistemlerimiz bunun üzerine olmalı. Anında iletişim kurulabilmeli, hızlı çözüm üretilebilmeli ve vakit kaybetmeden gereken yapılabilmeli... İçinde olduğumuz devir böyle bir devir, buna ayak uydurmamız gerek.