Türkiye siyasetinde son günlerde dövizin artışları ve gelen zamlar gündemi epey bir meşgul etmişti şimdi ise dövizin düşmesiyle gündemi meşgul etmektedir. Bu artışlar , inişler , gelen zamlar ve siyasetin diğer konularıyla ilgili artık herkesin bir yorum yaptığını görüyoruz.  Siyaset önceden sadece büyüklerimizin konuştuğu ve tartıştığı bir konuyken şimdi ise 7`den 70`e herkesin hakim olup konuştuğunu görüyoruz. Önümüz arkamız sağımız solumuz artık hep siyaset olmuş durumda ve böyle olunca insan karşısındakiyle aynı görüşte olmadığını görünce ona nefret kusar hale geliyor. İnsanlar bu şekilde ayrışmaya ve bölünmeye başlıyor. Siyasilerin birbirlerine bağırarak ve sert tartışmalar yaşadıkları için halk ister istemez bu durumdan etkileniyor ve halk güne gergin bir şekilde başlıyor. Bunlar yetmezmiş gibi insanlar televizyonun başına geçtiklerinde ise psikoloji , dram ve şiddet içerikli yayınlar görmektedir . Bu şekilde insanlar gülmeyi unuttu ve diğer insanlara karşı; saygısız , tahammülsüz ve nefret eder duruma geldi. Nefreti ve öfkeyi bir kenara bırakarak dünyaya bir de başka açıdan baksak: İnsanların kötü taraflarını değil de iyi taraflarını görmeye çalışsak , en küçük olumlu bir durumu sevinçle karşılasak , negatif şeylerden uzaklaşıp pozitif şeylere kafa yorsak ve en önemlisi birbirimize karşı nefret yerine saygı duysak... İçinde yaşadığımız cehennem ateşini biraz söndürmüş oluruz.