Sivas Haberleri
SİVAS
00:00:00
Öğle vaktine kalan
Sivas
Açık
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
39,6747 %0.16
45,8114 %0.18
Ara

YANLIŞ KADIN ALGISI OLUŞTURANLARIN ZİHİN KODLARINDA SORUN VARDIR!

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Kadın ve şiddet konusu. Sürekli gündemde.

            21. Yüzyılda böyle bir tartışma tam bir utanç vesilesi aslında. Ama sonu hayırlı olacak.

            Kadınlarla ilgili birçok olumsuz imaj/algı var.

            Neymiş efendim.

            "Kadınlar pantolon giymesin, kaşlarını almasın, üniversiteye gitmesin!"

            “Kadın şeytanmış!”

            “Bir mahluk bir mahluka secde etse kadın kocasına secde etmesi emredilirmiş!” 

            “Kadın erkeğin kaburga kemiğinden yaratılmış!”

            “Kadının aklı ve dini eksikmiş!”

            “Kadınların çoğu cehennemlikmiş!”

            “Kadınlar yönetici olamazmış!”

            Malesef meşhur rivayet ve yorumlar böyle. Herhangi bir görüş açıkça akla, vahye ve yaratılışın yasalarına aykırı ise, kim söylerse söylesin dini açıdan bağlayıcı olamaz.

            Müslüman aklını kullanmalı, Kur'an'ı rehber edinmeli, peygamberi rol model/örnek almalıdır. Yoksa Allah’a din öğreten, peygamberimize iftira atan, dinden para ve güç devşirmeye kalkan birileri insanları dinden uzaklaştırmaya devam edecek ve özellikle bu yanlış algıları kırmak mümküm olmayacaktır.

            Yakın zamanda Diyanet İşleri B.Yardımcılığı'na Prof. Dr. Huriye MARTI atandı. Her ilde bir Müfü yardımıcısı kadın olacak. Bunlar güzel gelişmelerdir. Kadınların yoğun bir nüfusa sahip olduğu bir ortamda erkek egemen kültürün bakış açısı elbette güdük kalacaktır. Özellikle dini sahada bu boşluk doldurulmalıdır.

            Bu atama yanlış din ve kadın algısına kendisini mahkum etmiş çevrelerce olumlu karşılanmamıştır. Mızrak çuvala sığmaz. Kadını rencide ederek toplumsal sorunları çözmek imkansızdır. Din buna cevaz vermez. Buna cevaz verenlerin de dinden referans aldıklarını düşünmüyorum. 

            Kadınlar daha çok insiyatif almalıdır. Kadınların sorunları ötelenmemelidir. Kadına cinsel/dişisel bir obje gibi bakmak dinsel bir bakış açısı değil hastalıklı bir ruh halidir. Halbuki din kadında şahsiyet ve karakter inşa etmeyi yeğler.

            Kur'an ve peygamber kadınla ilgili nasıl bir değer yargısı üretmişse bizimde kadına bakış açımız öyle olmalıdır. Yok bir parti lideri yada tarikatçı birinin kadınla ilgili bakış açısı şöyleymiş. Yok ulema geçinen bir zevat kadının okumakla ne işi var demiş. Bu zırvalara bakarak kadını alaşağı edemeyiz. Bu kimselerde Kur'an ve Resulün kadına bakış açısı / duruşu karşısında hadlerini bilecekler ve bilmeliler. Zira kadında bir insandır. Her insan gibi kadın da Allah(c)'ın yarattığı bir şaheserdir!

            "İnanın bu beni herkesten daha fazla yaralıyor. Dinimiz, 'İlim Çin’de de olsa alınız!' derken, bir din adamının dini referans göstererek, kadınlar evde otursun, kadınlar şunu giymesin, bunu yapmasın demesi kabul edilemez. O tür hocalara itibar edilmemesi gerektiğini düşünüyorum!” Bu sözler Aile Bakanı F. Betül SAYAN KAYA 'ya aittir. Bir bayan bakan bu tür serzenişlerde bulunuyorsa durumun vehametini bildiği içindir.

            Kadına yönelik şiddetin artarsa huzursuzluk ve güvensizlikte artar. O yüzden kadına güvenmek, değer vermek ve önemli misyonlar yüklemek gerekir. Bu konuda Cumhurbaşkanı R. Tayyip ERDOĞAN'ın şu sözleri de bu süreçte çok manidardır;
            “Her kim, kadınlarla ilgili şiddeti öven bir söz söylüyor, bir tavır içine giriyorsa bilin ki onun zihin kodlarında bir sorun vardır. Bu kişinin bir çoban olması veya bir üniversite hocası olması, bir ilahiyatçı veya bir ateist olması arasında fark yoktur. Annelerin konumu çok farklı. Ayaklarının altına annenin cenneti seren bir inancın mensupları olarak kadınlarla ilgili yanlış algıların dinimizle ilişkilendirilmesini asla kabul edemeyiz.”

            Kısaca;

            Her konuda olduğu gibi bu konuda da süreçleri doğru okumak ve her konuşanı, tekke, tarikat, mezhep, cemaat ve grubun söylediklerini mutlak doğru kabul etmemek gerekir. Okuyarak, sorgulayarak, araştırarak, hayalle, mitolojiyle hakikat arasındaki farkı fark etmek gerekir.

 

 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *