Sivas denilince aklıma gelen ilk şeylerden biri maalesef dedikodu... Küçük bir şehiriz, küçük bir şehirde herkes birbirini tanıyor anlıyorum ancak dedikodu bambaşka bir şey... Şehrimizde ki laf söz o kadar çok fazla ki, bu şehiri sadece zarara uğratıyor.

Sivas’a yatırım yapan veya yapacak olanlar hakkında o kadar çok söz duyuyoruz ki, eminim ki bu sözler o kişilerinde kulağına gidiyordur. Parayı nereden bulmuş, neden Sivas’a yatırım yapıyormuş, amacı neymiş, başka işlerle de ilgisi var mıymış... vb bir sürü akla hayale gelmeyecek binlerce söz... Sadece dedikodu yapmakla da kalmıyorlar. Artık işin boyutunu aşıp iftira atmaya, bazı devlet kurumlarına iftira içeren sözde ihbarlarda veya şikayetlerde bulunuyorlar. Bu kadar dedikodunun veya iftiranın kime ne yararı olacak?

Kimin nereden nasıl para bulduğu, nereye ne için yatırım yaptığı bizleri ilgilendirmez. Eğer ortada yanlış bir şey varsa zaten devletin yetkili mercileri görürler ve gerekeni yaparlar. Sivas halkı olarak şehrimize bir yatırım yapıldıysa sevinmeliyiz. Gençlerimize iş imkanı çıktı, şehrimize bir kapı daha açıldı diye. Yapılan yatırımların veya değişikliklerin şehrimize getireceği yenilikleri, katkıları görmek yerine olur olmadık sözleri bırakmalıyız. Kendi hemşehrimizi memleketine küstürmekten vazgeçmeliyiz. İş adamlarını hatta şehrimizde çalışacak gençlerimizi küstürüp başka şehirlere göndermek zorunda kalıyoruz. Sürekli göç veriyoruz. Bizim göç almamız lazım, bizim insan kazanmamız lazım. Amacımız bu şehri ilerletmek, geliştirmek, yeni iş alanları oluşturmak olmalı. Sivas’ta yaşayanların mutlu olmasını sağlamak olmalı. Görüyoruz ki sanki huzursuzluktan besleniliyor, sanki geriye gitmek veya yerinde saymak hedefleri... Artık lafla sözle uğraşmak, başkalarının hayatına karışmak yerine kendi işlerimizle meşgul olalım, bu şehre nasıl katkı sağlarım diye düşünelim. Bu şehir için çalışıp çabalayan insanların değerini bilelim, onlara köstek değil destek olalım. Bu hepimizin yararına...