
Sivas Ticaretini Kurtarmak İçin Yeni Alanlar Şart
Sivas’ta ticaretin kalbi olan şehir merkezi, ağır bir krizle boğuşuyor. Kiralar adeta akıl almaz boyutlara yükselirken, esnaf iflasın eşiğinde. Ancak kimse ilgilenmiyor. Sorun ortada dururken, yetkililer sessizliğe gömülmüş; adeta olan biteni seyretmekle yetiniyor.
Vakıflar İş Hanı’nda başlayan kira ihalesi, şehirde tam bir deprem etkisi yarattı. Kira bedelleri, hiçbir ekonomik gerçeklikle bağdaşmayan seviyelere çıktı. Vakıflar İş Hanı’nı emsal niteliğinde göstererek 75 bin liraya kiraladığı dükkan için 500 bin lira isteyen mülk sahipleri, esnafın çaresizliğini fırsata çevirmeye başladı. Peki bu mu “serbest piyasa”?
Burası ne “dükkân” ne “iş yeri”, buralar esnafın yaşam alanı. Ama şimdi orada duran her tabelada “iflas” yazıyor. Esnaf ya bu fahiş kiraları ödemek için borca girecek, ya da dükkanını kapatıp gidecek. Çözüm mü? “Gidin başka yerde açılın” demekle olmaz. Çünkü başka yer yok!
Sivas’ın ticari yaşamı Atatürk Caddesi ve İstasyon Caddesi arasına hapsolmuş durumda. Yeni ticaret alanları yaratmak, genişlemek yerine mevcut alanlar daraltılıyor; kira baskısı arttırılıyor. Neden? Çünkü şehrin ekonomik gelişimi değil, kısa vadeli rant kavgaları ön planda.
Müşteri bu dar alandan dışarı çıkmıyor, çünkü alternatif yok. Yeni bölgelerde yatırım yok. Ulaşım yok. Altyapı yok. Oysa ticaretin canlı kalması için yeni damarlar açmak şart. Ama nereye? Planlama yok, vizyon yok.
Bu sorunların farkında olan yetkililer nerede? Esnafın can çekiştiği, işyerlerinin kapandığı bu tabloda neden kimse hesap vermiyor? Kira artışlarını frenlemek için neden somut adımlar atılmıyor?
Şehir ticaretini dar bir alana sıkıştırmak, esnafı çaresiz bırakmak, ticaret damarlarını tıkamak bu kadar mı kolay? Sivas’ın ekonomik geleceği bu kadar mı umursanmıyor?
Eğer bir gelecek istiyorsak, bu anlayış değişmeli. Esnafın, işletmelerin, çalışanların yaşam hakkı savunulmalı. Kiralar makul seviyelere çekilmeli. Yeni ticaret alanları hızla planlanıp hayata geçirilmeli. Ulaşım altyapısı geliştirilmelidir.
Aksi halde, Sivas’ın sokaklarında sadece boş vitrinlerden ibaret bir şehir kalır. Esnaf yok olur, istihdam biter, yaşam durur.
Bugün susan, yarın yaşanacak çöküşün sorumlusu olur. Bu ağır ekonomik yükü taşıyan esnafın sesi olmalı, yetkilileri hesap vermeye çağırmalıyız. Aksi halde Sivas, tarihine, ticaretine, geleceğine ihaneti kabul etmiş olur.