
Çocuk Yapmak Değil, İnsan Yetiştirmek Babalıktır
Her yıl aynı klişe. “Baba gibi baba…” “Gölgesi yeter…” “Evin direği…” Bitmedi mi artık bu bayat cümleler?
Bugün Babalar Günü. Ama hadi gelin, ezberleri bozalım. Kutlamayalım “baba olmuş” olanları. Bugün, gerçekten baba kalabilmiş olanların günü.
Çünkü baba olmak kolay iş değil. Babalık bir biyoloji meselesi değil. Kimliğinde "baba" yazması bir şeyi ispatlamaz. Her çocuğun bir babası vardır ama çok az çocuk gerçekten bir babaya sahip büyür. Çünkü bu ülkede çok erkek çocuk yapar ama çok azı gerçekten adam olur.
Babalık, adalet ister. Sabır ister. Omuzlanmış bir gölge değil, dimdik durulmuş bir duruş ister. Sessizce övülmeyi değil, gerekirse yalnız kalmayı göze almayı gerektirir. Herkesin gözünün içine baka baka: “Ben senin için varım ama senin önünde değil, yanında dururum.” diyebilmeyi.
Baba, hesap soran değil, hesap veren adamdır.
Baba, susturan değil, konuşturandır.
Baba, korku değil, güven hissidir.
Baba dediğin, çocuğuna “adam gibi adam ol” diye bağırmaz. Baba öyle bir adam olur ki, çocuk başka hiçbir şeyi örnek almaya ihtiyaç duymaz.
Bugün Babalar Günü. Ama herkese değil.
Çocuğuna sevgisini miras bırakabilenlere…
Kızının gözündeki ilk kahraman, oğlunun yolundaki ilk pusula olabilenlere…
Sadece doğurmayan, büyüten, büyürken eğilmeyen adamlara…
Ve evet, bu yazının sonunda babama ve babam kadar bana babalık yapan ağabeyime kişisel bir yer arıyorum. Ben bugün, her ikisinin de Babalar Günü’nü kutluyorum.
Dik durmayı öğrettiler bana, kimseye boyun eğmemeyi, vicdanla karar vermeyi, doğrudan dönmemeyi…
Gerçekten baba olabilen, evladına yüreğiyle, duruşuyla, varlığıyla sahip çıkan tüm adamların babalar gününü kutluyorum.