MAİDE SURESİ-

69-
Cemal Külünkoğlu Meali
İman edenler ile Yahudiler, Sabiîler ve Hıristiyanlardan Allah'a ve ahiret gününe (gerçekten) inanıp iyi amel işleyenler üzerine asla bir korku yoktur. Onlar üzülecek de değillerdir.

Cemal Külünkoğlu Meali
Mâide Suresi 69. Ayet Açıklamas
Otoritelerin çoğuna göre ayette geçen “Sabiîler”, Müşrik Arapların izlediği puta tapıcılık geleneğinin doğruluğundan kuşku duyarak ruhlarını tatmin edecek başka bir inanç sistemi aramış ve bu arayışları sonucunda Tevhid inancını benimsemiş kimselerdir. Eskiden mensupları çoğunlukla Irak ve Suriye’de bulunurdu. Hz. Muhammed’in peygamberliğinden sonra bunlar sayıları azalarak yok olma noktasına gelmiştir. Bunların Hz. Yahya’nın takipçileri olduğunu söyleyenler de vardır. Ayetin ifadesine göre, adı geçen gruplardan, Allah’a ve ahiret gününe inanarak güzel ve faydalı eylemlerde bulunan herkes Allah katında hak ettiği mükâfata kavuşacaktır. Çünkü önemli olan inanç sisteminin özüdür, Allah’ın varlığına inanmaktır, faydalı ve güzel eylemlerde bulunmaktır, ahiretin geleceğini kabul etmektir. Nitekim peygamberlerin geliş amacı da bu üç ilkeye hizmet etmektir. Bu konuda ayrıca Bakara suresi 62. ayetin dipnotuna da bakabilirsiniz.

72- 
Mehmet Okuyan Meali
“Şüphesiz ki Allah –işte o– Meryem oğlu [Mesih] (İsa)’dır!” diyenler elbette kâfir olmuşlardır. (Oysa) [Mesih] (İsa), “Ey İsrail oğulları! Benim Rabbim ve sizin Rabbiniz olan Allah’a kulluk edin!” demişti. (Bilin ki) kim Allah’a ortak koşarsa elbette Allah ona cenneti haram kılmıştır; onun barınağı ateştir ve zalimler için hiçbir yardımcı yoktur.

YORUM: 
Mehmet Okuyan Meali
Mâide Suresi 72. Ayet Açıklaması

Benzer mesajlar: Mâide 5:17, 73.,Hz. İsa’nın bu mesajıyla ilgili bkz. Âl-i İmrân 3:51; Mâide 5:117; Meryem 19:36; Zuhruf 43:64.,Bu ayette peygamber bile olsa bir insanı ilah edinmenin ve Yüce Allah’a çocuk yakıştırmanın şirk ve küfür olduğu, bunun sonunun korkunç olacağı, böylelerine Yüce Allah’ın cenneti haram kıldığı ve varacakları yerin ise cehennem ateşi olacağı haber verilmektedir. Benzer mesajlar: En‘âm 6:88; Enbiya’ 21:29; Zümer 39:65.

73-
Mustafa İslamoğlu Meali
Doğrusu “Allah üçün üçüncüsüdür” diyenler küfre girmiştir. Oysa bir tek Allah’tan başka ilâh yoktur. Bu iddialarına bir son vermedikçe, hakikati inkâr eden bu gibilerin başına şiddetli bir azap kesinlikle çökecektir.

Mustafa İslamoğlu Meali
Mâide Suresi 73. Ayet Açıklaması

Teslis açıklanamaz bir dogmadır. Bu niteliğiyle dinler tarihinin en çözümsüz ve karmaşık problemidir. Eski Hind’deki Tri-Marti (Brahma-Vişnu-Şiva) Eski Mısır Hermetizmindeki Trismegistos ya da İsis-Osiris-Horus üçlemesi kilise marifetiyle Hıristiyanlığa geçmiş gibidir.

75- 
Cemal Külünkoğlu Meali
Meryem oğlu Mesih (İsa), sadece bir resuldür. Şüphesiz ki ondan önce de resuller gelip geçmiştir. Annesi de çok doğru bir kadındı. İkisi de (diğer insanlar gibi) yemek yerlerdi. Bak (dikkat et), onlara ayetlerimizi nasıl açıklıyoruz; sonra yine bak (dikkat et, ayetlerimizden) nasıl çevriliyorlar!

YORUM: 
Cemal Külünkoğlu Meali
Mâide Suresi 75. Ayet Açıklaması

Bkz. 12/109Yahudiler, Hz. İsa’nın gayri meşru yollardan dünyaya geldiğine inanıyor ve Hz. Meryem’i fahişelikle itham ediyorlardı. Bu ayet, Hz. Meryem’in fahişeliğini reddederek onun namuslu bir bakire olduğunu vurgulamaktadır. Ali İmran suresinin 3/45, 46 ve 47. ayetlerinde olduğu gibi Meryem suresinin 19/16-36. ayetlerinde de Hz. İsa’nın nasıl yaratıldığı geniş şekilde anlatılmaktadır. Ayrıca bu ayet; Hristiyanların Hz. Meryem’e ve Hz. İsa’ya tanrılık vasfı vermelerini ve böylece Hz. İsa’yı Allah’ın insan şeklindeki bir tezahürü konumuna yücelterek bir azizler hiyerarşisi oluşturmalarını da reddetmektedir. Zira “Her ikisi de yemek yerlerdi” ifadesi, onların da diğer insanlar gibi yiyen-içen birer beşer olduğu ve hiçbir şekilde ilahlık konusunda onlara bir atıfta bulunulamayacağı ifade edilmektedir.

Hz. İsa’nın sadece bir Resul olduğunu (yani Allah olmadığını) anlatan bu ayetin ilk cümlesiyle Hz. Muhammed’in de sadece bir resûl olduğunu anlatan ayetin ilk cümlesi motamot aynıdır. “Muhammed, sadece bir resuldür. Şüphesiz ki ondan önce de resuller gelip geçmiştir” (Ali İmran 3/144). Hz. Muhammed’i bulutların üzerine çıkararak varlık âleminin yaratılış sebebi olarak görenler bu ayetten de ders çıkarmalıdırlar.

76- 
Mustafa İslamoğlu Meali
De ki: “Allah dışında, size hiçbir zarar veremeyen ve yarar sağlamayan şeylere de mi tapıyorsunuz? Oysa yalnız Allah’tır her şeyi bütünüyle işiten, her şeyi tamamıyla bilen.”

YORUM: Mustafa İslamoğlu Meali
Mâide Suresi 76. Ayet Açıklaması,
Buradaki mâ edatı dilde cansızlara işaret eder. Fakat pasajın konusu Mesih ve Meryem’dir. Şu halde, bu ikisinin tapınmaya konu olan resim ve heykelleri de âyetteki “şeyler”e dahildir.

77- 
Muhammed Esed Meali
De ki: “Ey Kitap ehli! İnanç sisteminizde haksız olarak aşırı gitmeyin. Daha önce doğru yoldan sapmış ve birçoklarını saptırmış olan ve şimdi de doğru yoldan büsbütün sapmış durumda bulunan kişilerin heveslerine ve sapık inançlarına uymayın. 4/171, 6/153, 7/3, 16/90

YORUM: 
Muhammed Esed Meali
Mâide Suresi 77. Ayet Açıklaması

Karş. 4:171. Bu pasaj, öncekiler gibi, Hz. İsa’ya sevgilerinin, o’nu uluhiyet derecesine yükselterek “hakikatin sınırlarını ihlal etme”lerine sebep olduğu Hristiyanlara hitab etmektedir: ehlu’l-kitâb’ı bu bağlamda “İncil’in takipçileri” olarak çevirmemin sebebi budur.
Lafzen, “doğru yoldan sapmış olan”; yani, bugüne kadar bu durumda ısrar eden (Râzî): zaman içinde ilahlığı dinî önderlerine yakıştırmaya başlayan -dinler tarihinde çok sık karşılaşılan bir olgu- birçok topluluğa işaret.

83-
Cemal Külünkoğlu Meali
Resule indirilen (Kur'an)ı dinledikleri vakit gözlerinden yaşlar boşaldığını görürsün, çünkü ondaki hakikatin bir kısmını tanırlar. (Ve) “Ey Rabbimiz” derler, “Biz inanıyoruz. Öyleyse bizi hakikate şahitlik edenlerle bir tut.”

YORUM: 
Cemal Külünkoğlu Meali
Mâide Suresi 83. Ayet Açıklaması

Bu ve bundan sonraki iki ayet Habeşistan Kralı Necâşi ve arkadaşları hakkında nazil olmuştur. Ayette bahsi geçen kişilerin, eski adı Habeşistan yeni adı Etiyopya olan ülkenin Kralı Necâşi’nin Hz. Muhammed’e gönderdiği din adamları olduğu söylenir. Necâşi, Kureyş’in uyarı ve tehditlerine rağmen, Mekkeli müşriklerin baskı ve zulmüne dayanamayarak ülkesine hicret etmek zorunda kalan Müslümanları barındırmış ve onlara sahip çıkmıştır.