Artık konuşmuyorsun yüreğim,
Hep susuyorsun…
Anlatmayacak kadar büyüdü mü derdin,
Yeterince ağırlaştı mı,
Kaldıramayacağın kadar oldu mu yüklerin,
O kadar yorgun mu gönlün,
O kadar mı kırgın.
…
Oysa;
Ne kadar da hafifti yüreğin,
Sadece mutluluğun ağırlığını taşıyordu gönlün,
Kelebekler gibi uçuş uçuştun.
Kır çiçeklerinin rengârenkleri çökmüştü omuzlarına,
Ayakların yerden kesikti,
Bulutların üzerinde dolaşıyordun.
…
Artık;
İçinde eridiğin o gözlere,
Bakmak bile istemiyorsun.
Dünyanı aydınlatan sesindeki o tını,
En büyük acın.
…
Hani nerde;
O dokunuşlarındaki,
Baş döndüren ürpertilerin.
Nerde o bakışlarının,
İçini ısıtışları.
Yok,
Bitti.
…
Bugün;
Boğazında koca bir yumruk,
Yutkunamıyorsun.
Avuçlarından kaymış gibi hayatın,
Dipsiz bir kuyunun derinlerindesin.
…
Ve;
Hiçbir şeyi dillendirmek,
Paylaşmak istemiyorsun.
…
Ve artık;
Konuşmak, anlatmak,
O kadar anlamsız oldu ki.
…
Offf en zoru da bu işte!
Çünkü;
Bir insanın derdi yeterince büyükse, tek başına çekmeyi tercih ediyor…