1- Gizli toplantı ancak şeytan işidir. (Şeytan bunu yaptırır ki) inananlar üzülsünler. Hâlbuki Allah’ın izni olmadan onlara hiçbir zarar veremez. Artık inananlar, yalnızca Allah’a tevekkül etsinler.(mücadele (Mücadele 10)
2- Allah’ın, köy ve kasabaların ahalisinden savaşsız olarak Peygamber’ine sağlattığı mallar, Allah’a (kamu işlerine,) O’nun elçisine, yetimlere miskinlere ve yolculara taksim edilir. Ki içinizden sadece zenginlerin arasında dolaşan bir mal olarak kalmasın.(*) Artık Resulullah size ne verirse onu alın, neden sakındırırsa da ondan elinizi çekin. Ve Allah’ın yasalarını çiğnemekten sakının. Şüphesiz Allah’ın ağır azabı çok şiddetlidir. (Haşr 7)
3- Ey iman edenler! Allah’ın yasaklarını yapmaktan sakının. Herkes yarınına ne hazırladığına baksın. Allah’ın emirlerine karşı gelmekten sakınsın. Bilin ki Allah, yaptıklarınızdan haberdardır. (Haşr 18)
4- Eğer Biz bu Kur’an’ı bir dağa indirmiş olsaydık; o dağı Allah’ın korkusundan parçalanmış, yığılmış olarak görecektin. Bu misalleri Biz insanlar için kullanıyoruz. Umulur ki, düşünürler. (Haşr 21)
(Bahattin Sağlam Meali)
5- O, kendisinden başka ilâh olmayan Allah’tır: İdrak edilemeyen ve edilebilen her şeyin âlimi sadece O’dur; O özünde merhametli, işinde merhametlidir. (Haşr 22)
6- O, o Allah'tır ki, kendisinden başka hiç bir mabut yoktur. Hükümdar olan, mukaddes olan selâmetbahş olan, emniyet ihsan eden, murakıp olan, her dilediğine galip olan, dilediğini cebren var eden, kibriyası pek azim bulunan ancak O'dur. Allah, şerik koştukları şeylerden münezzehtir. (Haşr 23)
7- O Allah’tır; mutlak yaratıcıdır, var ettiğinin ilk örneklerini yaratandır, yarattığı ilk örneklere suret giydirendir. En güzel nitelikler ve tüm mükemmellikler Allah’a mahsustur: Göklerde ve yerde olan her şey O’nun adına hareket eder: zira O’dur her işinde mükemmel olan, her hükmünde tam isabet eden. (Haşr 24)
8- Size ne yakınlarınızın ne de çoluk çocuğunuzun Kıyamet Günü hiçbir yararı olmaz; Allah aranızda (iyi-kötü) ayrımını gerçekleştirir: zira Allah yaptıklarınızı ayrıntısıyla görmektedir (Mümtehıne 3)
9- Rabbimiz! Bizi küfre gömülenlerin elinde oyuncak etme![5058] Ve günahlarımızı bağışla, ey Rabbimiz: Zira Sen, evet Sensin mutlak üstün ve yüce olan, Sensin her hükmünde tam isabet kaydeden!” (Mümtehıne 5)
10- ÖKLERDE olan her şey ve yerde olan her şey Allah adına hareket ettiler (de, bu kozmik düzen öyle oluştu):[5075] zira O’dur her işinde tek mükemmel olan, her hükmünde tam isabet kaydeden O’dur. (Saff 1)
11- Siz ey iman edenler! Yapmadığınız/yapmayacağınız şeyleri niçin söylersiniz! Yapmadığınız/yapmayacağınız şeyleri söylemeniz, Allah katında ağır (sonuçları) olan pek dehşetli bir davranıştır. (Saff 2-3)
12- Ümmilere, âyetlerini kendilerine okumak, arındırmak, kitabı ve doğru hüküm vermeyi öğretmek için, içlerinden bir Elçi gönderen O’dur. Oysa onlar önceden derin bir sapıklık içinde yaşıyorlardı.[Cuma 2)
13- İZ ey iman edenler! Cuma günü namaza çağrıldığınızda, alışverişi keserek Allah’ı anmaya koşun! Eğer (hayır ile çıkar arasındaki farkı) bilirseniz, bu sizin için daha hayırlıdır. (Cuma 9)
14- Ve namaz kılındığı zaman da, artık yeryüzünde dağılın ve Allah’ın lütfundan (payınıza) düşeni talep edin! Ama Allah’ı hiç hatırdan çıkarmayın ki ebedî mutluluğa ulaşabilesiniz. (Cuma 10)
15- Ama onlar bir ticari menfaat veya bir eğlence gördüklerinde, hemen ona doğru seğirtip seni (konuşurken) ayakta öylece bırakıverdiler. De ki: “Allah katında bulunan, eğlenceden de, ticari menfaatten de daha hayırlıdır: zira Allah rızık verenlerin en hayırlısıdır. (Cuma 11)
(Mustafa İslamoğlu Meali)
16- Ey iman edenler! Mallarınız ve çocuklarınız sizi Allah'ın zikrinden alıkoymasın. Kim bunu yaparsa işte onlar ziyana uğrayanlardır. (Münafikun 9)
17- Birinize ölüm gelip de “Rabbim ne olur beni yakın bir süreye kadar erteleseydin de sadaka verip iyilerden olsaydım!” demesinden önce, size verdiğimiz rızıktan hemen şimdi O'nun yolunda harcayın. (Münafikun 10)
18- Oysa Allah ölüm vakti geldiği zaman, hiçbir insana mühlet tanımaz ve Allah bütün yaptıklarınızı tam olarak bilir. (Münafikun 11)
19- Öyleyse ey insanlar! Allah'a, Rasülüne ve indirdiğimiz aydınlatıcı Kur'ân'a inanın. Allah bütün yaptıklarınızdan haberdardır. (Tegabün
20- Allah'ın izni olmadıkça insanın canına, malına hiçbir musibet gelmez. Kim Allah'a inanırsa O da onun gönlüne doğru yolu ilham eder. Allah herşeyi hakkıyla bilendir. (Tegabün 11)
21- Mallarınız ve çoluk çocuklarınız sizin için bir imtihan aracıdırlar. Onların yüzünden günaha girmeyin. Allah katındaki sevap ve mükafat dünya malından daha üstündür. (Tegabün 15)
22- O halde elinizden geldiği kadar gücünüz yettiğince yolunuzu Allah ve kitabıyla bulmaya çalışın. O'nu dinleyin ve itaat edin ve kendi iyiliğiniz için Allah rızasını kazanma yolunda karşılıksız harcamada bulunun. Kim nefsinin aç gözlülüğünden, hırsından ve cimriliğinden korunursa işte onlar kurtuluşa erip umduğuna nail olanlardır. (Tegabün 16)
23- Eğer Allah'ın rızasını kazanmak için malınızı Allah yolunda harcarsanız, O verdiğinizi kat kat artırır ve suçlarınızı örter. Çünkü Allah iyilik edenlere fazlasıyla ödül verir. Kullarına azap etmede aceleci olmayıp sabır ve şefkatle muamele edendir. (Tegabün 17)
24- Ey Nebi! Allah’ın özel olarak sana helal kıldığını, neden kendine haram kılıyorsun? Eşlerinin gönlünü etmeye çalışıyorsun. Neyse ki Allah bağışlar, ikramı boldur. Tahrim 1)
25- Şüphesiz Allah yeminlerinizin keffaretle çözülmesini size farz kılmıştır. Allah sizin dostunuz ve yardımcınızdır. O herşeyi bilen ve yaptığı herşeyi yerli yerince yapandır. (Tahrim 2)
26- Ey iman edenler! Kendinizi ve çoluk çocuğunuzu cehennem ateşinden koruyun ki, onun yakıtı insanlar ve taşlardır veya taştan yapılmış tüm putlardır. O'nun başında görevli olarak bulunan melekler sert ve kuvvetlidirler. Allah'ın buyruğuna karşı gelmez, kendilerine emredilen her şeyi yaparlar. (Tahrim 6)
27- Ey iman edenler! Tam bir pişmanlık ve gönül huzuru içinde gösterişten uzak ölçüde Allah'a tevbe edin. Umulur ki Rabbiniz kötülüklerinizi örtüp yok eder ve sizi içinden ırmaklar akan cennetlere koyar ki o gün Allah, peygamberi ve O'nunla beraber iman edenleri utandırmaz ve nurları önlerinde ve sağlarında hızla yayılır ve “Ey Rabbimiz!” derler. “Bizim nurumuzu tamamla ve kuvvetlendir ve bizi bağışla, şüphesiz ki senin gücün herşeye yeter.”
(Abdullah Parlıyan Meali)

Son yazdığım ayette yüce Allah, kendisine tevbe edilmesini emrediyor ve geri dönüşü olmayan Nasuh tevbesi olması isteniyor. Bu günlerde bir kısım Müslümanlar bir yerlere gidip tevbe alıyorlar ya inşallah uyanırlar.