Yine siyonistler sahnede.

Binlerde çocuğun ve kadının ölümüne iki milyona yakın insanın yerinden edilmesine sebep olan İsrail'in bu yaptıkları ne ilktir nede son olacaktır. Fakat yanına kar kalmamalıdır! Bu siyonist rejim öyle bir tokat yemelidir ki feleği şaşmalıdır. Bunu kim yapar, nasıl yapar bilemem ama birileri bunu mutlaka yapmalıdır!

İsrail gibi lain bir ülke güçten korkar. Bir sapan taşından dahi korkan bu ödlek siyonistlerin zulmünü engellemek için atacağımız her adım insanlığın geleceği için elzemdir.

İsrail’e karşı insanlar insanlığını, milletler milletliğini, devletler devletliğini yapacak. Başka çaresi yok. Bu azgın soysuz siyonist çetelere dur demenin başka yolu yok!...

Ölümü öldürmüş bir toplulukla asla baş edemeyeceklerini bilen bu siyonist çetelerin yaptığı zulümlere karşılık attığımız her bir taş bizi dünyada zelil olmaktan ahirette ise rüsva olmaktan kurtaracaktır!

Filistinli direnişciler kendilerinin, ümmetin ve insanlığın onurlarını ve izzetlerini korumak ve kurtarmaktadırlar. Biz insanlara düşen ise onların verdikleri bu mücadele de yanlarında olmaktır!..

Elbet bir gün bir Musa doğacaktır!..

Unutulmamalıdır ki;

İsrail'in varlığı tüm insanlığın üzerine çöken kara bir buluttur. Bu kara bulutu dağıtmak için herkesin elinde mutlaka atacağı bir taş vardır. İsrail'e karşı kişisel, kurumsal, ülkesel ne varsa maddi ve manevi tüm gücümüzle seferber olmalıyız.

Bu konuda bir çok ülkeden onurlu sesler yükselmektedir. Bu ise bizleri sevindirmektedir. Yeryüzü zalimlerine karşı ufacık bir kıvılcım bile yüreğimizi ferahlatmaya yetmektedir.

“Ben ne yapabilirim elimden ne gelir ki?”diyerek bahanelere sığınanalara bir kaç örnek vermekte fayda vardır.

Zira Yusuf'u köle diye pazara çıkarmışlar. Yaşlı bir kadın pazara koşmuş. “Ey kadın! Sen bu halinle o pazara nasıl gidersin, Sana Yusuf'u kim kaptırır ki?” Kadın şu cevabı vermiş:

“Olsun ben Yusuf'u satın alamıyacağımı biliyorum. Ama o Yusuf'u satın almak isteyenler listesinde ben de yer almak istiyorum!” diyerek gerekli dersi vermiştir.

Zalimlere dur demek, onlara karşı çıkmak, mazlumlara kol kanat germek ve buyapılan zulmü tüm dünyaya duyurmak adına yapılan her tür çaba ve gayreti önemsemeliyiz.

Miting yapmak yapılması gereken işlerden yada olumlu adımlardan bir tanesidir. Muhalefet olmak bunu eleştirmeyi gerektirmez. Bu tür organizasyonlara destek vermek insani bir görevdir. Sizi küçültmez büyültür. Bunu eleştirmek akıl tutulması yaşamaktır!..

Babası ortadoks hırisyan Filistin'li ama kendisi ABD vatandaşı olan akademisyen, aktivist ve teorisyen olan Edward Said'e, İsrail tarafına neden taş attığı sorulduğunda "Çocuğum bir gün bana, 'Baba savaşta ne yaptın?' diye sorarsa, 'Alçaklığa ve haksızlığa taş attım! Diyeceğim.' demişti.

Durmak yok duaya, davaya, duyarlılığa devam.

Alçaklığa, barbarlığa, soysuzluğa, katilliklere ve zalimlere bir taşta biz atalım!...

Atacak bir taşımız dahi yoksa bari dualarımız olsun tüm mazlumlar için.

Ya duanız ve duamız olmazsa!

"Dua ve yönelişiniz O'na olan inancınız için değilse, Rabbim size niçin değer versin ki?" Furkan Sur, 25/77

Rabbim!

Dağınıklığımızı düzelt ve perişan halimizi gider.

Bize uyanış ve vahdet ver. Onurumuzu çiğnetme.