MEHMET TIRPAN

Süt Üreticileri Birliği Başkanı Ahmet Turan Kuzu, Ulusal Süt Konseyi’nin 1 litre süt fiyatını 8 TL 50 kuruş olarak belirlediğini ancak şuanda 1 kg sütün çiftçiye maliyetinin daha fazla olduğunu söyledi.

İŞSİZLİK ORANLARI TEK HANEDE İŞSİZLİK ORANLARI TEK HANEDE

Trakya ve Batı bölgesine gidildiğinde sütün kilogramının 10 TL’nin üzerinde olduğunu ifade eden Kuzu, “Yaşanan maliyet artışları bir tarafa artık üretici ile sanayici de birbirleri ile pazarlık etmeye başladı. Üreticiler artık Ulusal Süt Konseyi’nin belirlediği fiyatı önemsiz buluyor parayı kim fazla verirse sütünü o kişiye veriyor. Çiftçiden alınan süt rafa gittiğinde 20 TL’nin üzerinde. Üreticiden ucuza alınıyor ve tüketiciye pahalıya satılıyor. Bu işin en fazla kazancını kim elde ediyor?” dedi.

Süt üreticisi sayısının da azaldığını bu sebeple piyasada pazarlık gücünün arttığını vurgulayan Kuzu, “ Üretici hayvanını besliyor, sağıyor ve sütünü pazara getiriyor pazarlık usulü ile satıyor. Ancak üretici sattığı sütten para kazanamıyor. Tüketici de sütü ucuza alamıyor. Burada kazanan sanayici ve pazarlamacı oluyor. 12 ayda süte zam yapılacağı söyleniyor. Yine en fazla yük tüketiciye binecek. Soğuk zincirimiz olmadığı için kent genelinde çok değerli bir sütümüz yok. Öncelikle üreticinin kazanması için alt yapımızı oluşturmalıyız. Günümüzde araçlar köylere gidiyor sütü toplayıp geliyor. Sabah sağılan sıcak sütleri toplayan araçlar öğleden sonra geri dönüyor. Bu sütü aynı gün kullanmak zorundayız. Ama soğuk zincirimiz olsa sütü muhafaza edebilsek soğuk zincir süte her taraftan müşteri gelir. Ama şuanda bizim böyle bir alt yapımız olmadığı için bize dışardan müşteri gelmiyor. Biz çoğu yere sütümüzü size satalım diye neredeyse yalvarıyoruz. Üretici sütünü satmasa muhafaza edemeyecek çünkü. Elimizdeki sütün çoğu kaşarlık süt. SİVTAŞ şuan 2 ton kapasite ile çalışıyor. Bugün o tesis 60 ton kapasite ile çalışabilir. Buraya 60 ton sütü soğuk zincir olarak işlemiş olsak hem üretici kazanacak hemde bölge halkımız kazanacak. Ama biz sütleri Konya veya başka illere gönderiyoruz bu illerdeki işletmeler sütü işliyor peynir ve yağ olarak üretiyor ve rafa diziyor. Nakliye giderleri ve firmaların kar marjları tekrar ürünün üstünde konduğunda ürünün fiyatı ciddi derecede artıyor ve bu durum tüketiciye yansıyor. Bu durumda ne üretici nede tüketici kazanamadı. Eğer üretici kazanırsa tüketiciye faydası olur. Öncelikle bu konuda tekelleşmeyi kaldırmamız lazım. Üreticinin gücü sanayiciye yetmiyor. Sanayici ben bugün sütünü almıyorum diyebiliyor. Süt çürüdüğünde bu sefer üretici zarar ediyor. Üreticinin sattığı fiyatı iyi bilmesi gerekir. Satılan ürünün de raf fiyatının belli olması lazım. Üretici, sanayici ve tüketici bir araya geldiğinde herkesin memnun olması gerekir. Günümüzde ise üretici, tüketici ve sanayici memnun değil peki parayı kim kazanıyor anlam vermiyoruz. Bu yüzden de süt üretimi azalıyor. Bu gidişle süt ve süt ürünlerini de dışardan getirmeye başlayacağız” ifadelerini kullandı.