Sivas Haberleri
SİVAS
00:00:00
Öğle vaktine kalan
Sivas
Açık
14°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
38,7505 %0.36
43,6658 %0.31
Ara

CAN KERKÜK

YAYINLAMA:

       Yıl 1979 Erzincan sıkıyönetim cezaevinde yatıyoruz. Irak yönetimi zamanın Tiranı Saddam’ın elindedir. Kerkük Türkleri yine zulüm altında inlemekteler. Dr. Salih ve dört arkadaşı idam ediliyor. Habsane arkadaşlarımızla karar alıyoruz, Kerkük Türkmenlerinin sesini duyurmak için Erzincan cezaevinde oruç tutuyoruz.

     Erzincan Tugay Komutanlığından durumumuzu araştırmak için bir Adli Müşavir gönderilmiş. Arkadaşlarda dertlerimizi anlatmak için beni sözcü seçmişlerdi. Komutanla görüşmeye girdiğimde Adli Müşavirin ilk sorusu “Niçin oruç tutuyorsunuz?” oldu. Bende, “Komutanım Kerkük’de oturanlar bizim hem soydaşımız ve hem de din kardeşimiz. Beş tane aydın insan orada idam edilmiş. O insanlara zulmediliyor, onların sesini dünyaya duyurmak için oruç tutuyoruz” dedim.

   Yarbay rütbesinde olan Adli Müşavir, benim sözlerimi dinledikten sonra dedi ki: “Oğlum size ne? Siz kendi halinize bakın, Irak’ta ki Türkmenleri siz mi kurtaracaksınız, aklınızı başınıza toplayın” diye bizleri tersledi. Bende. “Bir Türk Subayı olarak siz bu konuda bu kadar ilgisiz davranıyorsanız, sizden bir isteğimiz yoktur” dedim ve oradan ayrıldım.

İşte o günlerde rahmetli Destan şairimiz Niyazi Yıldırım Gençosmanoğlu, Kerkük Türkmenlerinin acısını şöyle dile getiriyordu:
 
HİKAYET-2

Oyar meni, uyhudan oyar meni
Söz veripdi gelmedi, unuttu o yar meni
Dili dilimden ama Sanmam ki duyar meni..
Şol dilimin yüzünden Çıyanlar oyar meni

Yüce dağına Kurban, Al Bayrağına Kurban
Şu nankör, arsız Urban Çirkin desinler diye
Her renge boyar meni!

Bir Nemrut mukallidi, Ateşe koyar meni
Yetiş ey kavim kardaş, Harami soyar meni

Meni talan ederler, Dönüp yalan ederler
“Vahşi” soyundan mıdır, “Şimir” huyundan mıdır?
Her kana susayışta, Şölen ederler meni!

Men onu düştüğümüz her beladan tanıram
Bedirden, Huneynden, Kerbeladan tanıram

Bir kudurgan sam yeli, İnsafsızca esmede…
Dün Hüseyn’i kesen el, Bugün meni kesmede!

Bilmedim neredendir, Bu iman pişmanlığı
Bu, Şeytana mukaddem, Şeytan danışmanlığı?
Neredendir bu, Türk ve Peygamber düşmanlığı?

Kâhya kizir vaktidir, Zalim vezir vaktidir,
Sen coşmak çağındasın, Mene cezir vaktidir.

Gün olur, sitem olur, Gün olur matem olur
Gün olur Ay Ulduzum, Cihana hatem olur.

Toplayıp divan eyler, Büyütüp cihan eyler
Kerkük her civanına, Günde min şivan eyler

Dilince öten olam Bacanda tüten olam
Kıbrıs yavru vatandı, Ben Bala vatan olam

   Niyazi Yıldırım Gençosmanoğlu

Evet, rahmetli şairimizin ağzından ağlayan Kerkük Türkleri, Türkiye’nin “Bala” vatanı olmak arzusuyla yıllardır yandı tutuştular. Ne yazık ki, tam kurtulma ümidi doğdu derken Asya’nın, Avrupa’nın, Amerika’nın desteğini alan Kürtlerin işgaline uğradı. Allah yardımcıları olsun.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *