Son günlerde Türkiye genelinde şehir merkezlerinde sıkça görülen yılanlar, vatandaşlar arasında endişeye yol açtı. Sivas’ta da işlek cadde ve sokaklarda yılanların görülmesi, cep telefonu kameralarına yansıdı. Uzmanlara göre bu durum, şehirlerde artan kemirgen popülasyonu ile doğrudan bağlantılı.
Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Veteriner Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Barış Atalay Uslu, kent merkezlerinde yılan görülme sıklığının farelerin çoğalmasına bağlı olduğunu belirtti. Prof. Dr. Uslu, “Yılanlar doğrudan fare ile besleniyor. Fareler çoğaldıkça, yılanlar da doğal olarak bu alanlara yöneliyor. Kent merkezlerindeki fare sayısının artmasının nedeni ise sokak kedilerinin avlanma davranışını terk etmesi” dedi.
“Kediler beslenmeye alıştığı için farelerin peşine düşmüyor”
Kedilerin sokaklarda bırakılan mamalarla kolayca beslendiğini dile getiren Prof. Dr. Uslu, “Kediler artık fare peşine gitmiyor çünkü yiyeceklerini hazır buluyorlar. Bu durum fare popülasyonunu artırdı. Hatta fareler bile bu mamalardan beslenmeye başladı. Onların izini süren yılanlar da şehir merkezlerine indi” ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Uslu, ekosistemdeki bu dengesizliğe dikkat çekerek, “Kediler temel içgüdülerini kaybediyor. Bu zincirleme etkiyle şehirde önce fareler, ardından yılanlar ortaya çıkıyor. Yaz aylarında hayvanların beslenme davranışlarını doğal akışında bırakmak daha sağlıklı. Özellikle belirli alanlar dışında mama bırakılmamalı. Bunun yerine sadece su desteği sağlanabilir” uyarısında bulundu.
“Yılanla karşılaşan müdahale etmemeli”
Vatandaşlara uyarılarda bulunan Prof. Dr. Uslu, yılanla karşılaşılması durumunda müdahale edilmemesi gerektiğini vurgulayarak, “Yılanlar tehlikeli olabilir. Zehirli olup olmadığını ayırt etmek çoğu zaman mümkün değildir. Böyle bir durumda en doğru adım, belediye ekiplerine haber verilmesidir. Belediyeler bu konuda uzman ekiplerle müdahale edebilir. Aksi takdirde bireysel müdahaleler can güvenliğini riske atabilir” dedi.
Prof. Dr. Uslu, doğadaki dengeyi korumanın önemine işaret ederek, “Doğada hiçbir boşluk uzun süre boş kalmaz. Ekosistemin dengesi bozulduğunda bu boşluk başka bir canlı türü tarafından doldurulur. Bu döngüye müdahale edilmeden önce ekolojik etkiler iyi düşünülmeli” diye konuştu.