Yüzyıllardır kadınlar ve erkekler dünyanın gündemini oluşturmakta. Birkaç yüzyıl öncesine kadar ise kadınlar erkeklerin varlığını devam ettirebilmesi için dunyaya gelmiş bir tür olarak görülüyordu. Sürekli ezilen, iyi olana layık görülmeyen, üremeyi sağlayan ve erkeğin yaşamsal faaliyetini sürdürmesine yardımcı olan varlık gözüyle bakılan kadınlar yaşadıkları olumsuzluklar karşısında eğer etrafındaki erkek ve kadınlar merhamet etmişlerse ayakta kalabilmiş etmemişlerse yıkılmış yahut daha beter halde yaşamak zorunda bırakılmışlardır. Eşi ile sorun yaşayan bir kadın ailesinin evine dönemezse ve ekonomik özgürlüğü de yoksa ya sokalarda kalıp yaşamak için çeşitli yollar arayacak ve kadın olduğu için ezilecek ya da sorunlu evliliğine geri dönecek ve burada ezilmeye devam edecektir. Aynı durumdaki bir erkek ise bir çok çözüme sahiptir. Dönüp ailesiyle yaşayabilir, ekonomik özgürlüğü olduğu için muhtemelen dönme o ihtiyacı hissetmeyecektir. Zaten kadının aksine istediği zaman evlenmesi de mümkündür . Bu durum günümüze oldukça farklı şekilde yansımıştır. Yaklaşık iki yüzyıllık ise bu ezilmişliğin kırıldığını kadınların varlıklarını farklı tanımlamaya başladıklarına şahitlik ediyoruz. Hayatın her noktasında erkeler istemese de biz varisz diyen kadınlar birçok kazanımı son iki yüzyılda elde etmişlerdir . Peki şimdi kadınların erkeklerle esir olma onların ezici tavrından kurtulma çabalarının bugün geldiği noktada durum nedir? Bugün kadınlar aslında istedikleri şeyin ne olduğunu unutmuş vaziyetteler. Erkeklerden intikam alırcasına hayatta onlara alan bırakmayacak kadar varlar. Hukuk önünde ise delil göstermeleri gerekmeksizin haklılar. Bugün bir kadın şiddet gördüğünü söylediğinde istisnalar hariç gerçekliği araştırılmadan şüpheliye fail gözüyle bakılıyor. Boşanmalarda kadının çocuk yetiştirme ile ilgili yeterliliğine bakılmaksınız çocuklar anneye veriliyor. İş hayatında eşitlik kadından yana bozuluyor toleranslar kadına gösteriliyor. Öyleyse kadınların yola çıktıkları asıl mevzudan saparak erkekleri bile erkek türünün, iki yüzyıl öncesindeki kadınların olduğu ezilen ve dışlanan konumda olduklarına ikna ettiklerini görüyoruz. Asıl amacımız neydi şimdi ne durumdayız? Birkaç yüzyıl sonra erkeklerin kadınlar kadar esir olduklarına dünyayı inandırmak için çabalamaları hiç şaşırtıcı olmayacaktır.
- İŞÇİSİN AMA İŞÇİ KALMA 19.03.2024
- YENİ BİR SALGIN: KİRA 05.03.2024
- HUKUKİ İMTİYAZLILAR 27.02.2024
- AVUKATA NEDEN İHTİYAÇ DUYARIZ? 13.02.2024
- BAŞLARKEN: HUKUKA DAİR, HUKUKUN İÇİNDEN… 06.02.2024
- DOLANANDIRICIYA DOLANMAK 24.01.2024
Yorumlar