HANİFE KANAT

Sivas'ta bir aktardan aldığı zayıflama tozu ile genç bir kız hastanelik oldu. Diyetisyen Süheyla Subaşı Uçar; “Tozu kullanmaya devam etse idi. Karaciğerlerini iflas ettirme sınırına gelebilirdi.” diyerek açıklamalarda bulundu.

Diyet yapmaktan korkan ve kaçan insanların zayıflamak için bu tarz ürünlere yöneldiğini belirten Uçar; “Toplumdaki en önemli sorun şu herkes beslenmeyi yani diyeti, yemek yemeyi bildiğini iddia ediyor ama nedense Türkiye'de Avrupa'da obezite konusunda 1. sıradayız. Gerçekten bu şunun en büyük kanıtı yemek yemeyi bilmiyoruz. Bu kadar yüksek oranda bir popülasyona da hitap etmek ve bu gruptan kazanç elde etmek isteyen işin uzmanı olmayan bir sürü kişi var. Kısacası artan arz talep ilişkisinden dolayı kişilere maalesef duygu tacirliği yapılıyor. kişiler sağlıklı olma adına yanlış yöntemleri tercih ediyor. Bu tarz yanlış bitkileri, ürünleri satan kişiler kadar alan kişiler de hatalı.  Kişiler yıllar içinde aldığı kiloları çok kısa bir süre içinde kaybetmek istiyor. Tam tersi bizler danışanlarımızın ne az ne de çok kilo kaybetmesini, uygun beslenme tedavisini planlayıp hastalıklarına göre olması gereken kaybın olmasını önemseriz. Kaybetmeniz gereken rakamı siz değil hastalıklarınıza göre biz uygun diyeti planlayarak belirleriz. Bu iş bir yarış olayı değil. Kişinin kilo kaybı miktarını bir çok şey belirler. Yaşı, cinsiyeti, mesleği, hareket potansiyeli, hastalıkları ve daha bir sürü etken var.” dedi.

Vatandaşların bu tarz çayları ilaç niyetine kullanmasını son derece yanlış bulduğunu vurgulayan Uçar; “Genellikle bu tarz ürünlerin içerisinde sinameki bitkisi bulunur. Sinameki bağırsakları rahatlatır, kabızlığa iyi gelir diye bilinir ama tam tersine bardaklarda sağlıklı beslenme ile büyüttüğümüz yararlı bakteriyi olduğu gibi çöpe atar.  Uzun vadede bu kişiler sürekli kabız olur ve sinameki kullanmadan boşaltım yapamaz. Ya da yine Sivas'ta da yaygın bulunan bizim sütle karıştırılarak içilen toz ürünler var. Bu tarz protein içeriği yüksek ürünleri planlarken kişinin kan değerlerini ve hastalıklarına göre kilogramın başına aldığı protein miktarını hesaplayarak adım atılması gerekir. Yoğun bakım hastalarına çiğneme yutma potansiyeli olmayan kişilere bu tarz ürünleri biz planlarken buna çok dikkat ederiz. Ancak toplumumuzda hiç böyle bir problemi olmamasına rağmen sadece kısıtlı bir planlamayla çok kilo kaybettirme vadi ile milleti gaza getirerek ve psikolojik ve fizyolojik travma oluşturarak sadece alacağı kazanca bakarak insanların sağlığını hiçe sayan bu konuyla alakalı hiçbir uzmanlığı bulunmayan kişi mevcut. Özellikle bu tarz ürünlerde kullanan kişiler de yüksek kilolar kaybetmelerine rağmen karaciğer enzimlerinin çok yükseldiği kolesterol seviyelerinin çok arttığı ve özellikle kalp ve böbrek hastalıkları konusunda risklerinin ciddi düzeyde arttığına bir sürü bilimsel çalışma mevcuttur. Kişinin vücuduna verdiği zararı bir kenarda bırakıyorum psikolojik olarak oluşturduğu travmayı hayal bile edemezsiniz.” ifadelerini kullandı.

RESMİ BİR ADIM ATILMIYOR

Kilo vermenin bir süreç olduğu aktaran Uçar; “Obezite problemi yaşayıp vücut ağırlığını azaltmak isteyen kişilere sağlıklı yöntemi bulabilmek için çok önemli bir öneride bulunacağım. Biri size tek başına bir besin ya da bir madde ile hızlı zayıflatacağını söylüyorsa oradan kaçın. Bugün suyu bile fazla tüketmek insanı zehirlerken bir ürünü olması gerekenden fazla tüketmek kişinin hayatını kaybetmesi neden olabilir. Biri sizin yaşam şeklinize uygun plan oluşturmayıp sizi sadece kısıtlamalarla ve yasaklarla psikolojinizi önemsemeden bir sürece sokuyorsa oradan kaçın. Biz diyet kelimesini yemek yeme işlevi olarak yorumluyoruz ve Bir insan yemek yemeye başlaması  anne karnında olur ve bu süreç yaşam sonlandığında biter. O yüzden kalıcı kilo kaybetmek istiyorsanız hayatınızda kalıcı değişiklikler yaparak bir beslenme eğitimi almanız lazım. Hayatınızda beslenme tedavinizi planlayarak size yardımcı olacak tek meslek grubu üniversitelerin sağlık bilimleri fakültesindeki  beslenme ve diyetetik bölümlerinden 4 yıllık eğitim almış diyetisyenlerdir. Tabii ki bu meslek grubuna kişilerin obezite hastalıklarından kurtulabilmesi için doktorlar psikologlar fizyoterapistler eczacılar ve alanında uzman spor hocaları yardımcı olabilir. Herkesin kendi konusuyla ilgilendiği ancak birbirine yardımcı olduğu Mut disiplinler bir alan oluşturmak gerekir. Maalesef resmi olarak bu konuda hiç bir adım atılmıyor. Umarım bu kızımızın yaşadığı bu olaydan etkilenerek devlet yetkilileri bu işin ciddiyetini anlar ve adım atar.  Ben buradan her bireye sesleniyorum. Tercih sizin sahtekarların sizi kandırmasına izin vermeyin.” diyerek konuşmasını sonlandırdı.

Danimarkadan Uçak Ambulansla Getirilen Ve Sağlığına Kavuşan Hasta Sağlık Ekibine Teşekkür Ziyaretinde Bulundu Danimarkadan Uçak Ambulansla Getirilen Ve Sağlığına Kavuşan Hasta Sağlık Ekibine Teşekkür Ziyaretinde Bulundu