Yerli üretime ve Türkiye ekonomisi açısından TÜRASAŞ fabrikalarının yüksek potansiyeline dikkat çeken Peker, “Teknolojik altyapı ve hizmet süreçleri bakımından gelişmiş, dijitalleşmiş, güvenli bir demir yolu için yerli ve milli teknolojileri üretebilen TÜRASAŞ fabrikalarının potansiyeli yüksektir. Milli ekonomiye daha etkin katma değer katabilmek için, Türkiye’deki demiryolu sektörünün yeniden düzenlenmeye ihtiyacı vardır. Bizim istediğimiz düzenlemede yöneten, istihdam eden, denetleyen Devlet olmalıdır. TCDD yetkilileri tarafından yapılan kaçak göçek açıklamada yapılmak istenilenleri, açıkça anlatamayıp personele başka kurumları işaret etmektedirler.” İfadelerini kullandı.
Devlet kurumlarının, reform adı altında bitirilmek istendiğini belirten Abdullah Peker, “Size bir örnek vereyim Sivas’ta TÜDEMSAŞ vardı. Genel müdürlük olarak görev yapıyordu ve bir yıl önce kapatıldı. Yerine TÜRASAŞ geldi, aynı uygulama Eskişehir ve Adapazarı’nda getirildi. Aradan birkaç yıl geçmeden reform adı altıda bu kurumda bitirilmek isteniyor. Sivaslıları göreve davet ediyoruz. Giden gidene en son TÜRASAŞ Bölge Müdürlükleri hedefte. Personel eksilterek iş verimini düşürerek, bu nasıl yeniden yapılanma ve bu nasıl kurumun geliştirilmesi? Demiryolu reform sürecinde mevcut çalışanlarının haklarının harfiyle korunması gerekmektedir. Nakil isteyen personele gerekli kolaylığın sağlanması, aynı işyerinde kalmak isteyen personelin de sosyo-ekonomik durumunun korunması gerekmektedir. Reformun getirdiği yenilikler binlerce memur, binlerce işçi 5700 özel şirket çalışanlarının iş güvencesini sağlayacak şekilde ve nakil olabilme durumunu da göz önünde bulunarak yasaların çıkartılması, çalışanlar olarak kabul edilebilir reform olacaktır. Zira demiryolunun ekonomiye büyük katkısı olacağı bilincinde olan canla başla çalışma isteği Türk milletinin daha iyi refah ve medeniyet yollarını inşa edecek olan demiryollarını, Cumhuriyetten kalan bir miras olarak görmektedir. Devletimizin vermiş olduğu bu ekonomik yapılanmaları sivil toplum kuruluşların görüşlerini alınarak yola devam edilmesi en doğru karar olacaktır.” dedi.
Yetkili sendikaların görevini yerine getirmediğini, ama sorun karşısında sendikacılıktan uzak tutum sergilediğini belirten Peker, “UDEM-Haksen olarak görevimiz; daima devletimizin yanında olarak yanlış projelere dur demektir. Yetkili olduğunu her fırsatta söyleyen üç maymuncu sendikalardan yine hiçbir ses çıkmıyor. Kardeşim sendika mısınız yoksa siyasi bir kurum musunuz? Siz yetkili oldunuz olalı memurlar fakirleşti, siz yetkili oldunuz olalı TCDD bitti. Bu nasıl sendikacılık biraz utanın Türk varlığını ve değerlerini en iyi şekilde temsil etmeye devam edecektir. TCDD personelini ve TÜRASAŞ Adapazarı, Eskişehir TÜRASAŞ ve Sivas TÜRASAŞ personellerine ve bu ilde yaşayan vatandaşlarımızı bu projenin iptali için güç birliği yaparak engellemeye davet ediyoruz. TCDD’nin holdingleşmesine karşıyız.” diyerek konuşmasını sonlandırdı. AYŞE NUR ÖZKAN
