Yaz mevsiminin gelmesiyle birlikte Türkiye genelinde kene vakalarında artış gözlenirken, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) nedeniyle Sivas’ta 8, Kayseri’de 4 kişi yaşamını yitirdi. Kene kaynaklı hastalıklara karşı vatandaşların bilinçli olması gerektiğini belirten Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Cengiz Uzun, kene ile temas durumunda vakit kaybetmeden doğru müdahalede bulunulması gerektiğini söyledi.
“Kene Ne Kadar Az Kalırsa Risk O Kadar Az”
BHT Clinic İstanbul Tema Hastanesi’nden Dr. Uzun, kenelerin vücutta kaldığı sürece KKKA başta olmak üzere bazı hastalıkların bulaşma riskinin arttığını belirterek, “Kene tespit edildiği anda çıkarılmalı. Sağlık kuruluşuna ulaşmak zaman alacaksa kişi, çıplak elle temas etmeden bir cımbız ya da peçete yardımıyla keneyi deriye yakın noktadan tutarak, yavaşça yukarı çekerek çıkarabilir” dedi. Uzun, içeride parça kalmasının öncelikli bir risk taşımadığını, asıl önemli olanın kenenin vücutta uzun süre kalmaması olduğunu vurguladı.
İstanbul’da Binlerce Vaka, Ancak Bulaş Bildirimi Yok
Dr. Uzun, İstanbul’da son verilere göre 6-7 bin kişinin kene tutunması nedeniyle sağlık kuruluşlarına başvurduğunu açıkladı. Ancak İstanbul’da bugüne dek KKKA vakasına rastlanmadığını söyleyerek, “Bu hastalık Türkiye'de özellikle Kelkit Vadisi boyunca uzanan Amasya, Tokat, Sivas, Yozgat ve Samsun hattında yaygın. İstanbul’da o tür keneler olsa da şu ana kadar virüs bulaşıyla ilgili bir vaka bildirilmiş değil” diye konuştu.
Hyalomma Türü Kenelere Dikkat
Dünyada yaklaşık 500-600, Türkiye’de ise 50 civarında kene türü tespit edildiğini belirten Uzun, KKKA’ya yalnızca Hyalomma cinsi kenelerin neden olduğunu söyledi. Hastalığın Türkiye’de yaklaşık 20 yıldır görüldüğünü, ölümlerin ise genellikle risk gruplarında yaşandığını ifade etti.
Kene Tutunmasında Erken Müdahale Hayat Kurtarabilir
Dr. Uzun, piknik ya da doğa yürüyüşlerinden sonra vücudun dikkatlice kontrol edilmesi gerektiğini belirterek, “Keneler genellikle bacak, kol, kasık ve koltuk altı gibi bölgeleri tercih eder. Erken fark edildiğinde henüz kan emmediği için kene çok daha kolay çıkarılabilir” dedi.
Belirti Gelişirse Yeniden Sağlık Kuruluşuna Başvurun
Kene teması sonrası hastaneye yapılan ilk başvuruda test yapılabileceğini belirten Uzun, “Ancak belirtiler genellikle 10 gün içinde ortaya çıkar. Ateş, halsizlik, kas ağrısı, karın ağrısı, ishal, diş eti ya da cilt altı kanamalar gibi şikayetler görülürse yeniden sağlık kuruluşuna başvurmak gerekir. Bu ikinci başvuruda ilk testlerle karşılaştırma yapılır” şeklinde konuştu.
Kronik Hastalığı Olanlar ve Çocuklar Daha Fazla Risk Altında
KKKA’nın, özellikle bağışıklığı zayıf olan bireylerde daha ağır seyredebildiğini belirten Uzun, “Çocuklar, kalp-damar, diyabet veya kanser gibi kronik rahatsızlıkları bulunan hastalarda komplikasyon riski daha yüksek. Hastalık için henüz etkili bir aşı veya spesifik antiviral tedavi bulunmuyor, sadece destek tedavisi uygulanıyor” dedi.
Korunma İçin Ne Yapılmalı?
Kene tutunmasını engellemek için açık alanlarda mümkün olduğunca kapalı giysiler tercih edilmesi gerektiğini belirten Uzun, kene kovucu losyonların ise sınırlı etkiye sahip olduğunu söyledi. Uzun, “Önemli olan riskli alanlardan döndükten sonra vücut kontrolü yapmak. Bu basit önlem birçok riski ortadan kaldırabilir” diyerek sözlerini tamamladı.