Bu yazımızda çok merak edilen kiracı tahliye davalarının çeşitlerinden bahsedeceğiz.

Tahliye Taahhüdü Nedeniyle Tahliye

Koşulları yerine getirilmiş, noter tarafından düzenlenmiş , boşaltması tarihi açıkça belirtilmiş ve serbest irade mahsulü olarak imzalanmış bir tahliye taahhüdüne rağmen , kiracı daireyi tahliye etmezse icra dairesine müracaat ile kiracının tahliyesi istenebilir. Taahhüt edilen tarihi izleyen bir ay içinde icra takibi yapılmış olması gerekmektedir. 

Konut / İşyeri İhtiyacı ile Tahliye 

Taşınması kendisi , eşi veya çocuklarının konut veya iş yeri olarak kullanma ihtiyacı nedeniyle kira akdinin sonunda hak sahibi tahliye davası açabilir. İhtiyacın gerçek ve samimi olması esastır. İhtiyaç sahibinin bizzat kirada oturması, tahliye tehdidi altında bulunması , sağlık durumu , çocuklarının nişanlılık hali , tahliyesi istenen yerin daha üstün vasıflı olması gibi ihtiyacın haklılığını belirleyecek nedenler aranır.

Taşınmazı Yeniden İnşaa ve İmar Maksadıyla Tahliye 

Taşınmazı yeniden inşaa ve imar maksadıyla ve bu süre zarfında içerisinde oturmanın mümkün olmadığı hallerde kira akdinin sonunda tahliye davası açılabilir. İnşaat isteğinin samimi olması , bu talebi destekler nitelikte belediyeden onaylı proje , yapımcıyla yapılan sözleşme benzeri belgelerin ibrazı gerekir.

Yeniden İktisap Nedeniyle Tahliye

Taşınması iktisap eden kişi kendisi, eşi veya çocuklarının konut veya işyeri ihtiyacı nedeniyle iktisap tarihinden itibaren, bir ay içerisinde bu durumu kiracıya noter vasıtasıyla ihtar ederek, altı ay sonra tahliye davası açabilir. Yeni malik isterse eski malikle yapılan sözleşmeye dayanarak sözleşmenin bitiş tarihini takip eden bir ay içerisinde dava açabilir. İktisap eden kişinin bu yere ihtiyacı olduğunu kanıtlaması istenir. 

İki Haklı İhtar Nedeniyle Tahliye 

Kiracı bir yıl içinde kira bedelini vaktinde ödememesi nedeniyle iki defa yazılı ihtara muhatap kalırsa, kira süresinin sonunda kendisine tahliye davası açılabilir. Akdin bitişini izleyen bir ay içerinde dava açılması zorunludur. 

Kiracının veya Eşinin Aynı Belediye Sınırları İçerisinde Oturabileceği Konutun Bulunması Nedeniyle Tahliye 

Aynı şehir veya belediye sınırları içinde kendisinin ya da eşinin üzerine kayıtlı oturabileceği bir meskeni olan kişi bu yeri malikin isteği üzerine tahliye etmek zorunda kalabilir. Dava açma süresinde bir sınırlama bulunmamaktadır. İhtar çekmeye gerek olmayan bu davalar her zaman açılabilir. 

Kiralananın Devri Halinde Tahliye 

Sözleşmede aksine bir hüküm almadığı hallerde, kiracı kiralanan yeri kısmen veya tamamen başkasına kiralayamaz, istifade hakkını ve sözleşmesini devredemez. 

Bu madde hükmüne uymayanlar, bir taşınmaza kiracı ya da devralan sıfatıyla girenler veya taşınmazı işgal edenler hakkında hiçbir ihtara gerek kalmadan Sulh Mahkemelerinde tahliye davası açılabilir ve fuzili işgal kanun hükümlerinin uygulanması istenebilir. Kiracıya ise akde aykırılıktan dava açılabilir. 

Misafir gelmesi , kiracının kendisine bakıcı tutması , ortak alması , bir ticari ortaklığın diğer bir ticari ortaklıkla birleştirilmesi durumları , bir başkasına devredilmiş anlamına gelmez.

Kiralayan kişinin üçüncü bir kişinin oturduğunu bilmesi ve bu duruma itiraz etmemesi hatta kira bedelini bu üçüncü kişiden tahsil etmesi halinde Fuzuli işgalden dava açılamaz. Böyle bir durumda kiralayan ile üçüncü kişi arasında kira sözleşmesi yapılmış sayılır.