Teknolojinin gelişmesiyle ve sosyal medyanın var olmasıyla artık her şeyimizi paylaşır olduk.
Geçmişte mahrem veya ayıp olarak gördüğümüz sakladığımız şeyleri şimdi ise sosyal medya
aracılığıyla kişilerin önüne seriyoruz ve bu şekilde sistemin içerisinde yer alarak kendimizi
ifşa ediyoruz .Yeni teknolojiler değişim , hız ve ulaşabilme hissiyle sürekli bir telaşın , her
türden alışverişin ve mesaj trafiğinin yaşandığı gündelik yaşamımızın ya da anı kurtarmak için
yaşadığımız bu koşuşturmanın gereksinimlerine , hızına ve hareketliliğine yanıt verebilecek ,
bunları gerçekleştirebilecek özellikte araçlardır. Bir diğer yanılgı ise internet üzerinde her
bilgiye ulaştığımızı ve özgürleştiğimizi düşünürüz. Bilgiye ulaştığımızı sanırız ama sadece
bilgiyi okuruz ve anlık olarak onu hafızamıza yazarız ama beş dakika sonra o bilgi
hafızamızdan uçup gidecektir çünkü zihinsel sorgulama içerisine girmeyiz neden-sonuç
ilişkisinde bulunmadığımız için yüzeysel olarak o bilgiye ulaşmış oluruz ama asıl bilgi onun
altında yatan nedenlerdir. İnsanlar ise sadece internet üzerinden yüzeysel şekilde okuyup
``bu böyleymiş`` kararına varıp an`ı kurtarır. İnternet üzerinde özgürleştiğimizi düşünürüz
ama onda da yanılırız sosyal medyada gezdiğimizde aygıtlar insanları sistem içerisinde
denetler ve takip eder. Bu şekilde olduğunda ise sistem gözümünüz önüne bizim dikkatimizi
çekecek; yazılar , reklamlar , filmler... vs gibi şeyler getirir . Özgür olduğumuzu
düşündüğümüz medya da aslında boynumuza takılı bir tasmayla gezdiğimizin farkına
varmayız çünkü medya gözümüzün önüne getirdiği öğelerle bizleri oradan oraya sürükler
Özgürlük Yanılgısı
Ahmet BALİCA
Yorumlar (1)