YÜKSEL MENEKŞE
1970 senesinde Sivas’tan Fransa’ya, oradan İngiltere’ye ve son olarak da Amerika’ya geçerek orada yerleşen 80 yaşındaki Kirkor Değirmeciyan, şehrin arşivlerinde yer alabilecek anılarını kaleme almaya başladı. Yazdığı Sivas özlemi, sevgisi ve anıları ile ulusal gündeme konu olan ve unutulmaya yüz tutan kültürümüzü hatırlatan Değirmenciyan, yazılarını yazarken gözyaşlarına boğulduğunu söylüyor. Değirmenciyan ilk yazısının bir kısmanda, ‘’Ben Sivaslıyım. İsmim Kirkor. Sivas´ta doğmuş bir Ermeni vatandaşıyım. Amerika’da yaşıyorum. İş adamıyım, çocuklarıma devrettim sayılır bütün işlerimi. Sivas’tan 1970 yılında ayrıldım. Daha hiç Sivas’a gitmedim. Özlediniz mi diye sorarsanız ‘burnumda tütüyor’. Sivas’ın ismini televizyonlarda, gazetelerde, internette görünce, duyunca kalbimde büyük akisler oluşuyor. 80 küsur yaşındayım. Sivas’ı internetten takip etmeye çalışıyorum… Sivas’ın arşivi olur diye yaşamımı, duyduklarımı yazmaya karar verdim. ‘Başımı taş yastığa koymadan’ bu Ermeni kardeşiniz, arkadaşınız, gözü yaşlı bir şekilde anılarını yazmaya başlayacak…” diyor.
TÜRK-ERMENİ DOSTLUĞU
Abisini 1950 yılında Kızılırmak’ın azgın sularında kaybettiğini duygusal bir şekilde anlatan ve o acı günlerde ailesinin yanında olan Türk komşularından söz eden Değirmenciyan, ‘’Türk komşularımız dahi dizlerini döve döve ağladılar. Abimi toprağa verdik. Mahallenin büyüğü “Fakı Ramazan Amca”, anamı teskin etti. Anama ve babama güzel sözler söyledi. ‘Ölüm bir kara devedir, herkesin kapısına çökecek. Al kanatlı Azrail her kula konuk olacak’ dedi. Bu bilge sözü hiç unutmadım…
Abim öldükten sonra birkaç ay geçmemişti daha. Benim elimden tuttu ve Fakı Ramazan Amca´nın bahçe içindeki masalsı cumbalı evine gittik. Eve vardığımızda eşi Eşe Bibi madımak doğramakta idi. Eşe Bibi’ye dedi ki “Hacı Ağa” Şahin´ime Yasin okur mu dedi. Eşe Bibi ‘okur anam neden okumasın, Ermeni’si, Türk’ü mü var cenaze hepimizin Allah hepimizin’ dedi…
Güzel Babam Tanrı´ya yol almadan, başucunda çok sevdiği Türk arkadaşları var idi. Türk, Ermeni, Çerkez, Rum hepimiz Adem Babamızın çocukları değil miyiz?’’
‘AHAN DA SİVAS, SİVAS BURASIDIR İŞTE’
Yazı yazmaya karar verme aşamasını da anlatan Değirmenciyan, ‘’Sivas Postası Yazarı Osman Çelik beyefendi bana Sivas ile ilgili duygu ve düşüncelerimi kaleme almam konusunda çok ısrar etti. Ben “hayır” dedim. Tam 4 yıl “hayır” dedim. Sonunda beni ikna etti. ‘hayır’ dersem bu delikanlıyı kırabileceğimi düşündüm. Evet dedim. Sivas´ın arşivi olur diye yaşamımı, duyduklarımı yazmaya karar verdim’’ dedi.
Kirkor Değirmenciyan’ın değerli yazılarının, Sivas’ın kültür hazinesi arasına girmesini sağlayan Sivas Postası Yazarlarından Osman Çelik ise Demirciyan ile İngiltere eski Başbakanı Thatcher ile yaşadıklarını anlattı. Çelik, ‘’Bir gün İngiltere´de, Kirkor Değirmenciyan, eski başbakan Margaret Thatcher´la sohbet ediyor, ona diyor ki, ‘Siz Sivas kadınlarına benziyorsunuz, Sivas kadınları gibi sert, kanaatkâr, dirençli ve üretkensiniz. Sizi Sivaslı kadınlara benzetiyorum´… Bunun üzerine Thatcher, ‘Biz İstanbul´u, Ankara´yı biliyoruz, Sivas da neresi?´ diyor... İşte o zaman Kirkor amca bir harita istiyor, haritada parmağını dolaştırıyor, dolaştırıyor, tam Sivas´ın üstüne getiriyor, ‘Ahan da Sivas, Sivas burasıdır işte´ diyor… Bu olay bile beni çok etkiledi’’ dedi.