‘Aslında her şey yoluna girmişti. Düzeltmek zor olmuştu ama artık ilişkimiz bir şekilde yürüyordu. Taaki o internet paketli akıllı telefonu alana kadar’.

Diyorsun ve devam ediyorsun.

‘Ben telefonu kapatınca her şeyin kapanacağını sanıyordum. Nerden bileyim ziyaret ettiğim sitelerin oraya kaydolduğunu. Gerçi kötü bir niyetimde yoktu sadece vakit geçiriyordum. Ayrıca o sitelere giriyor olmam oradakileri yaptığım anlamına gelmez ki.

Bir de şu sahte hesap meselesi var. Orada tanıştığım birisi ile yazışıyorum diye eşim onu aldattığımı söylüyor. Bir de bu durumlar nedeni ile artık bana güveni kalmamış. Ne alakası varsa… Sahte bir hesap açmış ve karşıdaki ile o anın durumuna uygun yazışmış olabilirim ama bu eşimi aldattığım anlamına gelmez ki. Ayrıca orası sanal ortam, oradakiler gerçek değil ve eylemde de bir şey yok. Ama gel sen onu eşime anlat. Kafaya taktı bir kere, beni aldatıyorsun diyor başka bir şey demiyor.

Defalarca kez çok abarttığını ve saçmaladığını söyledim ama beni hiç dinlemiyor, anlamak istemiyor ve suçlamaktan vazgeçmiyor.

En sonunda baktım olmuyor, derdimi anlatamıyorum kusura bakma, pişmanım, bir daha olmaz dedim. Fakat o da hiçbir işe yaramadı. Onu aldattığıma kafayı takmış ya ağzımla kuş tutsam faydası yok.

Çaresizim’...

Diyorsun.

Eğer eşinle ilişkinde sorun yaşamak istemiyorsan ‘eş olma sorumluluğu’ ile hareket edeceksin. Bu konuda da işin özü şu;

Hem gerçek yaşamında, hem eşinin yanında olduğu, olmadığı tüm yerlerde, hem de o sanal dediğin tüm ortamlardaki tüm ilişkilerinde konuşurken, yazışırken, bakışırken ve her ne yapıyorsan onu yapıyorken eş olduğunu ve bir eşin olduğunu hep aklında tutarak hareket edeceksin.

İşte o zaman ‘çaresiz’ kalmazsın…

Kendini savunan açıklamalar yapmak, suçlamak, geçiştirmek, yok saymak, olmamış gibi davranmak, üstünü kapatmak, inkâr etmek, eşinin düşüncelerini ve duygusunu düzeltmeye çalışan davranışlarda bulunmak işe yaramaz.

Bu aşamadan sonra yapabileceğin şu;

Eğer ilişkininiz devamı lehine bir şeyler yapmak istiyorsan aşağıdaki yolları deneyebilirsin.

Yaptıklarının senin için anlamı her ne olursa olsun eşinle ilişkine zarar verdiğini ve eşin tarafından suçlu ve sorumlu göründüğünü kabul et,

Eğer gerçekten pişmansan ve bir daha bu tür davranışlar içinde olmayacağından eminsen, pişman olduğunu ve bir daha tekrarlamayacağını söyle ve sonsuza kadar bu işlere bulaşma,

Tüm içtenliğinle özür dile,

Eşinin tüm sorularını tüm gerçekliği ile geçiştirmeden yanıtla, bir yalan bin yalan getirir yalan işlere hiç girme…

Eşinin tüm düşünce ve duygularını dinle, kendini onun yerine koyarak, durumu onun açısından anlamaya çalış ve tamda onun düşündüğü ve hissettiği şekliyle kabul et. Onun duygularını düşüncelerini değiştirmeye ve düzeltmeye çalışma. Neyse o.

Eğer bu durum için gerçekten üzgünsen, üzgün olduğunu ifade et,

Gerçekten pişmansan ve bir daha yapmayacaksan, pişman olduğunu ve bir daha yapmayacağını söyle,

Eşine bundan sonraki süreçte onun ve evliliğiniz için ne yapabileceğini sor, aldığın yanıta göre ne yapabiliyorsan yap. Yapmayacakların için o anı kurtarmak ve geçiştirmek için yaparım deme.

Eşin, bu durumu sürekli gündemde tutabilir, hazırlıklı ol. Aynı soruları farklı şekillerde defalarca sorabilir, her seferinde bıkmadan doğru ve gerçek olan aynı yanıtı ver. Hiç alakası yokmuş gibi görünen pek çok durumda ısıtıp ısıtıp önüne koyabilir, sabır göster. Duygusal, sözel ve davranışsal tepkileri devam edebilir anlayışlı ve hoşgörülü ol.

Tavır koymak, uzaklaşmak, zeytinyağı gibi üste çıkmaya çalışmak sadece durumu daha da kötüye götürür dikkat et.  

Zor mu geliyor?
Zoruna mı gidiyor?
Evet, bazı şeyler, zor gelir,
Ve zoruna da gider!

Ya ilişkin için işe yarar bir şeyler yapacaksın,
Ya da kendin için oluşturduğun,
Sanal âleminde kaybolacaksın…