Karanlıkta göz kırpmadan, aracısız diyalogla her problemin çözümü insanların kendi elindedir. Yeter ki uzlaşı ve problem çözmek amaç olsun. Yücelerin yücesi Allah tarafından Zaten âlemin var oluş sebebi sayılan İnsanın akıllı ve konuşan varlık olarak yaratılması da bunu öğretmiyor mu bizlere?

Polemikler ve aracıların yalakalığı, insanları akıl ve mantık süzgecinden uzaklaştırabilir. İşte kemalet burada devreye girer. Olgun tavır, hüsnü kabul, hoşgörü ile yaklaşmak insanları büyütür. Dolayısıyla diyalog yolunu açar ve amaçta uzlaşmaksa sonuç kesinlikle aklın birleştiği doğruya ulaşır.

Hayatım boyunca gördüğüm ve yaşarken bana hayatın öğrettiği gerçek; karşısındaki insanların hinliğini hiç hesaba katmadan, Salih niyetle ve dürüstçe yaklaşanların, karnından konuşan, entrika üstatlarına karşı her zaman galip geldiğidir.

O nedenle de bırakınız hasetler kendi vicdanlarında mahkûm olsunlar. Zaten vicdani terbiye yöntemi insanlar için en etkili yöntemdir. Size kötülük düşünenlere bile iyilikle karşılık verin. Hatta kötülüğünden emin olsanız bile onlara iyi davranın.

Emin olun ölümü her canlı tadacak. Ve hiçbir saltanat ve makam fani varlık insanlar için ebedi değil. “Kaybettiklerim değil vazgeçtiklerim vardır, vazgeçmeyi bilmeyen insan, asla vazgeçilmez olamaz.” Diyordu okuduğum bir şiirde şair. Aslında ne kadar doğru demiş. Bazen vazgeçmeyi bilmek lazım.

Uzlaşmak için tek başına konuşma da yetmez diyebilir siniz. Elbette  niyet te çok önemli. İnsanı yöneten motor güç beyine verilecek mesaj da amaç uzlaşı ve çözüm olur ise kuşkunuz olmasın ki kafatasının içinde ki kompüter işlemleri uzlaşmaya odaklı gerçekleştirecektir. Sadece oraya verilecek mesaj samimiyetle ve kararlılıkla olsun.

Yazımın bu bölümüne kadar olan kısmın da bütün okurlarımla samimi düşüncelerimi paylaştım. Yaşarken amaç kimseleri kırmadan dökmeden, üzmeden, sevgiyle, şefkatle, hoşgörüyle fani hayatın bize ayrılan bölümünü doldurmak ve diğer bir hayat alanımız olan ahirette kolaylıklar içinde huzura ermektir.

Allah kullarına fırsatlar veriyor. Kul o fırsatı diğer kullara hizmet için değerlendirirse kuşkusuz hesabı kolay olur. İnşallah ilimizdeki hizmet üretme adına Allah’ın fırsat verdiği yetkili ve etkili insanlarımızın yarışı bu şehre ve ahalisine hizmet etabına dönüştürmesi ve Muaffak olmalarıdır.

Fırsatlar ele geçtiğinde ve değerlendirildiğin de kıymetlidir. Bakanlık, Belediye Başkanlığı, Milletvekilliği v.s gibi görevler toplum için önemli hizmet üretme fırsatı. Bu görevleri yapanlar toplum için adil ve adaletle herkesi ayırmadan kabul edip hizmet ederlerse sağda ki melek ahreti için not tutar. Yok, eğer sadece kendileri için çalışırlarsa kuşkusuz cehennemin odununu kendileri burada temin ederler. Dileğimiz sağ meleğin çalışması!

Bakanlar kurulun da sanırım bir yenileme söz konusu olacak. Öyle sanıyorum ki Sivas bu defa Bakansız kalacak gibi. Hayırlısı olsun. Biraz da Bakansız hizmet bekleriz olur biter. Sivas alıştı!

Hafta içi bir taziye de genç bir imamın çok güzel ses ve kıraat ile okuduğu bir Kur’an tilaveti yüreğime işledi. Maşallah. Hakikaten kendini çok güzel yetiştirmiş. Öylesine içli ve güzel okuyor ki huşu ile pür dikkat dinliyor, hatta gözler yaşarıyor. Merak edip sordum genç imama nerede çalıştığını, Merkez Apardı köyün de çalıştığını öğrenince,böylesi güzel sesli ve üslup ve kıraat’ın da okuyan kişilerin merkezde değerlendirilmesi, cemaati fazla yerler de görev verilmesi sanki daha uygun olur diye düşündüm.

Ayrıca Genç kardeşimin merkez de çalışmasını gerektiren sağlık problemi de varmış üzüldüm. Sayın Valim ve Müftüm sözüm size. Bu genç Mustafa Atilla Ateş isimli kardeşimizi dinlediğiniz de eminim sizlerin de aynı düşünceler içinde olacağınızı düşünüyorum. Maşallah diyorum. İmamlarımızın bilgili ve Kitabımız Kur’an-ı Kerimi yüreğimize işlercesine güzel ses ve üslup ile okuması mutlu ediyor bizleri.