Suriye’nin Fırat’ın doğusu konusunda Amerika’nın Türkiye’ye sunduğu “Güvenli bölge” konusunda da müttefikimizin sinsi bir plan içinde olduğu ortaya çıktı. Suriye’de attığı her adımda sıkıntı yaratan ve Türkiye’yi zorda bırakan Amerika’nın, şimdi de güvenli bölgeyi Türkiye’nin dışında tutmaya çalışıyor.

Şurası artık gizli değil:

Amerika, Fırat’ın doğusundaki PYD/ PKK’lıları koruma altına alıyor ve bu konuda da Türkiye’yi oyalıyor.

Başkan Trump’un PYD’li üst düzey yöneticileri ile Washington’da görüştüğü ve onlara “Sizin güvenliğinizi sağlayacak her türlü önlemi alacağız” dediği de ortaya çıktı.

Her zaman söylediğimizi yineleyelim:

Amerika’ya güvenilmez. Biz oyalıyorlar. Atacağımız her adımı da bu gerçekleri görerek atmak durumundayız.

Özetle, Amerika, “güvenli bölge” konusunda Türkiye’yi devre dışı bırakacak planını devreye sokuyor. Suriye üzerindeki planlarını uygulamaktan da kesinlikle geri adım aymaya niyetli değil.

Suriye’den “askerlerimizi çekeceğiz” dediler. Halen oradalar ve bu konuda da bir oyalama taktiği içindeler.

Hâlbuki güvenli bölge gündeme geldiğinde Cumhurbaşkanı Erdoğan “Bu bölgenin kontrolü Türkiye’de olmalıdır” demişti. Türkiye’nin bütün planlarını da bunun üzerine yaptığını biliyoruz.

Amerika, bu sinsi planını devreye sokarken, AB ülkelerinin de desteğini almayı hedefliyor. Çünkü “Eğer biz bu bölgeyi kontrol edemezsek,3,5 milyon mülteci kapılarınıza dayanacaktır” korkusu yaratmaya çalışıyor.

ABD’nin Suriye’den çekilmesinin ardından kurulacağı belirtilen tampon bölgeye ilişkin yeni bir iddia ortaya atıldı. Buna göre Washington, Batılı ülkelerden bir koalisyon oluşturmayı planlıyor, söz konusu tampon bölgeyi de bu koalisyonun korumasını istiyor.

Sinsi planda neler var, bu plan nasıl gelişecek, şimdi bu konudaki haber ve iddialara bakalım:

Wall Street Journal’ın üst düzey yetkililere dayandırdığı haberine göre ABD, tampon bölgenin müttefikleri Fransa, İngiltere ve Avustralya tarafından kurulmasını planlıyor. Washington’ın kendi askerlerini çekip bu ülkelerin bölgeye yerleşmesi karşılığında askeri yardım önerdiği belirtiliyor.

Haberde, “ABD yönetimi hem Türkiye’nin Suriye’deki ayrılıkçı Kürtlere dair endişelerini gidermek, hem de Türk güçlerini, IŞİD’le mücadele eden ABD destekli Suriyeli Kürtlerden uzak tutmak amacıyla, aralarında İngiltere, Fransa ve Avustralya’nın da bulunduğu müttefiklerini Suriye’nin kuzeyinde sorumluluk almaya ikna etmeyi umuyor. Türkiye ise bu fikre karşı çıktı” denildi.

Gazetenin konuştuğu Avrupalı bir yetkili bu girişimi doğrularken, henüz resmi bir yanıt verilmediğini ve bir anlaşma yapılmadığını, görüşmelerin devam ettiğini söyledi. Haberde, ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo’nun önümüzdeki hafta IŞİD karşıtı koalisyona üye ülkelerden mevkidaşlarını ağırlayacağına dikkat çekildi.

Wall Street Journal’a göre, ABD Genelkurmay Başkanı Joseph Dunford da geçen hafta Brüksel’de görüştüğü bir dizi Avrupalı lideri plana ikna etmeye çalıştı.

Gazeteye konuşan yetkililer ABD’nin, ‘tampon bölge kurulmazsa 3,5 milyon sığınmacı Avrupa’ya kaçabilir’ argümanını kullandığını söyledi.

Sıkıntının büyümekte olduğunu söyleyebiliriz.

Bizim için Türkiye’nin güvenliği önemli. Yanı başımızda 40 bin silahlı terörist grup var. Bunlar ne olacak? Bunlara verilen silahlar hala toplanmadı. Sorun nasıl çözülecek? Kaldı ki, silahlar toplanmadığı gibi terörist gruplara hala gizlice silah desteği sağlandığı da görülüyor.

Rusya ile olan ilişkilerimiz iyi ama görüyoruz ki Rusya da yanı başımızdaki PYD’lilerle sıkı işbirliğine girmiş. Devriye bile geziyorlar.

Dikkat edilecek olursa Rusya, PYD ve PKK’lılar konusunda net tavrını bir türlü ortaya koymuyor.

“Beka sorunu” diyoruz ya, öyle görünüyor ki bu konu bundan sonra çok daha önem kazanacak.